1915 – 2025 | Soykırımın 110. Yılı
1915 belleklerimizde, Hrıstiyan halkların Osmanlı İmparator-luǧunun son dönemi ve İttihat ve Terakki hareketinin iktidarda olduǧu süreçte yok edildiǧi tarih olarak kalmıştır.
Bu tarihin üzerinden 110 yıl geçmesine raǧmen, ne resmi olarak soykırımlar için özür dilenmiş, ne de Osmanlı İmparatorluǧunun hukuki devamcısı olarak Türkiye Cumhuriyeti tarafından, kısmen de olsa, soykırım suçları telafi edilmiştir. Toplumsal bir yüzleşme süreci hiç bir zaman başlatılmamıştır.
Tam tersine: Türkiye devlet egemeliǧi Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Hrıstiyan halklarının katlini inkâr edip, kurbanları fail olarak gösterme siyasetinden hem içe hem de dışa doǧru vazgeçmemiştir.
SKD (Soykırım Karşıtları Derneǧi) olarak Türkiye toplumunun ve devletininin soykırım tarihiyle yüzleşerek tarihi gerçekleri kabul etmesini, Ermeni halkı ve diǧer Müslüman olmayan halklardan özür dilemesini talep etmekten vazgeçmeyeceǧiz.
Aynı şekilde soykırımın yol açtıǧı zararların telafisi ve halkların kanayan yarasının sarılabilmesi için bir toplumsal yüzleşme süreci başlatmak gerektiǧini hep talep ettik ve talep etmeye devam edeceǧiz.
Bunun için en az üç neden var:
1) Soykırım kurbanı halkların yaşadıǧı haksızlıǧın, şiddetin ve katlin tanınıp telafi edilmesi kaçınılmazdır. Kurban halkların acısının tanınması ve kabul edilmesi onların adalet duygusunun bir nevi yerine gelmesi anlamına gelir. Yoksa soykırımın inkârı soykırımın devamıdır.
2) Fail toplum ve devlet soykırım gerçeǧi ve suçuyla yüzleşmediǧi sürece ne demokratikleşebilir, ne insanlaşabilir ne de geleceǧe yönelik umut dolu bir siyaset ve toplum hayali kurabilir. Bu nedenden dolayı Türkiye toplumu kendi „toplumsal saǧlıǧı“ için de tarihiyle yüzleşmelidir.
3) Uluslararası hukuk soykırım suçunun zaman aşımını ön görmüyor. Bu da Türkiye Cumhuriyeti devletinin er geç tarihiyle yüzleşip bunun hesabını vermesi gerektiǧi anlamına gelir.
Yukarda saydıǧımız bu üç teorik doǧrunun gerçek yaşamda yerini bulmadıǧını, Türkiye siyasetine ve uluslararası siyasetin konjonktürüne baktıǧımızda Türkiye’nin soykırım suçlarıyla yüzleşme gereksinimiden çok uzak olduǧunu görebiliriz.
Türkiye’de özellikle bu günlerde ve aynı zamanda Cumhuriyet’in kuruluşundan bu güne bir kırmızı çizgi gibi süren şiddet ve keyfiyet siyaseti devam etmekte. Bütün bireysel ve toplumsal farklılık, insan hakları ve adalet talepleri şiddet ile bastırılıyor.
Siyasi bir toplum konsepti olarak düşünülen Cumhuriyet’in de – İmparatorluk yapısına nazaran – Türkiye toplumu için hiç bir deǧişiklik getirmediǧini, bugün de iktidar-tebaa ilişkisinin devam ettiǧini, bireysel hak ve özgürlüklerden tümden uzak bir „vatandaş“ın varlıǧından bahs ederbiliriz.
Türk halkı, sivil toplumu, siyasi partileri, düşünürleri, bilim kişileri vs. birey olarak önce bir milliyetçilik zehrinden kurtulup nesnel olarak kendilerine ve yaşadıkları topluma bakabilmek zorundadırlar.
Bu anlamda Iraklı Kürt yazarı, Bahtiyar Ali’nin şark toplumları için söylediǧi Türkiye toplumu için de gerçerli: “Şark toplumlarının uzaǧı görmek için dürbüne deǧil, yakını ve kendilerini görebilmeleri için aynaya ihtiyacı vardır.”
Türkiye toplumu ve devleti kendisini aynada görmekten kaçınıp, kendi gerçekliǧiyle yüzleşmedikleri sürece toplumsal ve siyasal iyileşme, gelişme ve hakikatten uzak olacaklardır.
SKD’nin 25 yıldan fazladır sürdürdüǧü mücadele bu anlamda iki ayak üzerine oturuyor:
Birincisi, soykırım kurbanı halkların yaşadıkları şiddetin, adaletsizliǧin mümkün olduǧunca telafisi ve ikincisi, Türkiye toplum ve siyasetinin aynaya bakıp kendi geçmisi ile yüzleşip daha barışık bir geleceǧe bakabilmesi.
Bu acının yıl dönümünde Ermeni halkının ve müslüman olmayan diǧer halkların büyük kayıplarından dolayı duyduǧumuz derin acıyı dile getirmek istiyoruz. Bu coǧrafyanın yerli halkları, Ermeniler, Süryaniler ve Ezidilerin soykırımdan geçirilip yurtlarından sürülmesi her zaman belleǧimizde kalacaktır. Aynı zamanda Helen, Kürt ve Alevi toplumlarının acıları bizleri hiç bir zaman kayıtsız bırakamaz.
Tarihi soykırımların tanınması, onlarla yüzleşilmesi için geç deǧil.
Bugün halklara, farklı gruplara karşı işlenen şiddet politikası hemen durdurulmalı, toplumun bütün meseleleri demokratik tartışma yoluyla çözülmelidir.
110. yılında soykırım kurbanlarını saygı ile anıyoruz!
SKD (Soykırım Karşıtları Derneǧi)
https://www.facebook.com/share/p/1Fwe5oY9LY/?mibextid=wwXIfr