Makaleler

Published on Ekim 19th, 2024

0

Alevilik, sosyalizm ve komünizm üzerine bir analiz: Tarihsel ve felsefi bir perspektif | Erkan Karakaplan


Bu yazımda, Alevilik, sosyalizm ve komünizm arasındaki tarihsel ve felsefi bağları incelemeyi amaçlamaktayım. Özellikle, Alevilikteki “rıza şehri” kavramının günümüzdeki sosyalist ve komünist ideolojilerle olan benzerlikleri ve Alevilerin tarihsel olarak bu ideolojilere olan yakınlığı üzerinde duracağım.

Alevilikteki Rıza Şehri Kavramı ve Ortaklık İlkesi

Alevilikteki “rıza şehri” kavramı, tüm insanların eşit olduğu, mal mülk kavramının paylaşıldığı, herkesin birbirine yardım ettiği ve dayanışma içinde yaşadığı ideal bir toplum modelini ifade eder. Bu modelde, bireysel çıkarlar yerine toplumsal çıkarlar ön plandadır ve herkesin temel ihtiyaçları karşılanır. Bu kavram, günümüzdeki sosyalist ve komünist ideolojilerdeki eşitlik, adalet ve ortak (komün) mülkiyet ilkeleriyle büyük bir benzerlik göstermektedir.

Alevilik ve Sosyalizm/Komünizm İlişkisi

Alevilik, tarih boyunca çeşitli nedenlerle sosyalist ve komünist ideolojilere yakınlık göstermiştir. Sosyalist/Komünist oluşumlarda bir çok genç görev almıştır ve faaliyet yürütmüştür (Bir çok bedelide Aleviler bu noktada vermiştir). Bunlardan bazıları şunlardır:

– Ekonomik Eşitsizliklere Karşı Mücadele: Alevilik, tarih boyunca ekonomik eşitsizliklere ve adaletsizliğe karşı mücadele etmiş bir inanç sistemi ve yaşam biçimi olmuştur. Bu durum, Aleviliği sosyalist ve komünist ideolojilere yakınlaştıran önemli bir faktör olmuştur.

– Toplumsal Dayanışma ve Birlik: Alevilikteki güçlü toplumsal dayanışma ve birlik duygusu, sosyalist ve komünist ideolojilerin temel ilkelerinden biri olan kardeşlik ve dayanışma ilkesiyle örtüşmektedir.

– Demokratik Değerlere Önem Verme: Alevilik, demokratik değerlere ve katılımcı yönetime büyük önem vermiştir. Bu durum, sosyalist ve komünist ideolojilerdeki demokratik katılım ve halkın yönetimi ilkeleriyle paralellik göstermektedir.

Alevi Devrimcileri ve Toplumsal Dönüşüm

Alevi devrimcileri, rıza şehri idealini gerçekleştirmek amacıyla tarih boyunca çeşitli mücadeleler vermişlerdir. Bu mücadeleler, toplumsal dönüşüm ve daha adil bir dünya kurma hedefiyle verilmiştir. Alevi devrimcileri, sosyalist ve komünist düşüncelerden etkilenerek, toplumsal eşitsizlikleri ortadan kaldırmak ve herkesin daha iyi bir yaşam sürmesini sağlamak için çaba serfetmiştirler.

Kapitalizm ve Alternatifleri

Günümüzde yaşanan ekonomik eşitsizlikler, sömürü, savaşlar ve adaletsizliklerin temel nedeni kapitalizm sistemidir. Kapitalizm, bireysel çıkarları toplumsal çıkarların önüne koyarak, sınıfsal farklılıkları derinleştirir ve toplumsal huzursuzluğa neden olur. Bu nedenle, kapitalizme alternatif olarak sosyalizm ve komünizm gibi ideolojiler ortaya çıkmıştır.

Alevilik, sosyalizm ve komünizm arasındaki tarihsel ve felsefi bağlar oldukça derindir, ki kaldıki ” Rıza Şehri” felsefesi çok daha öncelere dayanır. Alevilikteki “rıza şehri” kavramı, günümüzdeki sosyalist ve komünist ideolojilerdeki eşitlik, adalet ve ortak mülkiyet ilkeleriyle büyük bir benzerlik göstermektedir. Alevi devrimcileri, rıza şehri idealini gerçekleştirmek amacıyla tarih boyunca çeşitli mücadeleler vermişlerdir. Bu mücadeleler, toplumsal dönüşüm ve daha adil bir dünya kurma hedefiyle verilmiştir.

Köleci ve Feodal sisteme devrimci karşı koyuştur Alevi felsefesi ve yaşam biçimi

 – Alevilikteki Sosyal Adalet Anlayışı: Alevilikteki sosyal adalet anlayışı, Yahudiliğin, Hrıstiyanlığın ve İslam’ın genel adalet anlayışından farklılık göstermektedir. Alevilikte, tüm insanların eşit olduğu ve kimsenin diğerine üstünlük kuramayacağı vurgulanır. Köleci, üstenci sınıfları ve sömürü sistemini red eder.

– Alevilikteki Kadınların Rolü: 

Alevilikte kadınlar, erkeklere eşit haklara sahiptir ve toplumsal hayatta aktif rol alırlar “can” olarak. Bu durum, Aleviliği diğer dinlere ve inançlara göre daha eşitlikçi kılan önemli bir özelliktir.

– Alevilikteki Demokratik Anlayış: 

Alevilikte, kararlar cemaat içinde alınır ve herkesin görüşüne değer verilir. Bu durum, Aleviliği demokratik bir inanç sistemi yapmaktadır ve hatta Pirlerin, taliblerden rıza almadığında, cemlerde bile bir değeri kalmamaktadır. 

Köleci ve Feodal toplumlarda ilim ve irfan felsefesini geliştirerek, toplumu ileriye taşıyan bir düşünce sistematiğidir Alevilik. Işık ve aydınlanmayı geliştirerek Hak yolunu (Rea Hax) benimsemiştir. 

Sanayi ve Kapitalizmin gelişmişliğine karşı çok devrimci ve teorik bir süreci maalesef geliştirmesede, halen felsefesi ve yaşam biçimi insani güncelliğini korumaktadır.

Metropollerde ve şehirlerde oluşturulan dernek ve federasyonların, haksızlık ve hukuksuzluk noktasında ki tavırları, sosyalist akımlarla aynı tepkiyi geliştirmektedir.

Bu duruşu her daim ezen ve sömürenler tehlike olarak gördü, katliamlarla ve asimilasyonla yok etmeye çalıştılar/çalışmaktalar. 

Günümüzde kapitalizmin tahlili ve tehlikeli gelişmelere karşı, ciddi bir Alevice diyalektik çözümü ve felsefenin geliştirilmediği veya güncellenmediği bu dönemlerde, sistemin içinde kaybolarak, binlerce yıllık kadim bir düşünce ve yaşam biçimi tarih olacak.

Yeni döneme hazırlıklı olmayan, fikir ve teori geliştirmeyen, her yapılanma, çözülmeye ve yok olmaya mahkumdur.

Çözülmenin göstergeleri de genelde tutuculuk ve dogmatizmdir.


Erkan Karakaplan – 19.102024

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑