Aliağa’da tehlikeli atık isyanı
EMEP’li vekiller, İngiliz savaş gemilerinin Aliağa’da sökülmesini ve çıkan yangını Meclis gündemine taşıdı: “Bir avuç şirketin kârı için halk ve işçiler ölümle burun buruna yaşıyor.”
Avrupa Demokrat Haber Merkezi
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, İngiltere Kraliyet Donanması’na ait HMS Bristol savaş gemisinin Aliağa’da sökümünün planlanması ve aynı dönemde Şimşekler Tersanesi’nde çıkan yangın üzerine harekete geçti. İki milletvekili, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi sundu. Önerge, Aliağa’daki gemi söküm sektöründeki denetimsizlik, yasa ihlalleri ve halk sağlığını tehdit eden uygulamaları yeniden gündeme taşıdı.
Bayhan ve Karaca, HMS Bristol ile birlikte “Sloug” adlı bir başka geminin söküm sürecinde ulusal ve uluslararası hukuk normlarının, özellikle Basel Sözleşmesi’nin ihlal edildiğine dair ciddi iddialar öne sürdü. Vekiller, İngiltere’nin son 15 yılda hurdaya çıkardığı 31 savaş gemisinden 25’inin Türkiye’ye gönderildiğini vurguladı. Bu gemilerin yüksek miktarda tehlikeli atık içerdiğini ve bu nedenle kendi ülkelerinde sökülemediğini belirttiler.
Belgelerde sahtecilik, raporlar eksik
Söküm işlemlerini gerçekleştiren Leyal Gemi Söküm ve Şimşekler firmalarında belge sahteciliği, denetçileri yanıltma ve tehlikeli maddelerin usulsüz bertarafına dair iddiaların basına yansıdığını hatırlatan milletvekilleri, HMS Bristol’ün envanterinde şu tespitlere yer verdi:
- Gemide yüzlerce noktada asbest bulundu; özellikle boru contaları, izolasyon malzemeleri, elektrik panoları ve zemin kaplamaları yoğun asbest içeriyor.
- 40 asbest örneğinin 23’ü pozitif çıktı; bunların çoğu yüksek riskli R1–R3 seviyesinde.
- Bazı bölümlerde gevşek ve kolay dağılabilen yoğun asbest tespit edildi.
- Envanterde birçok bölgeye erişilemediği, buralarda da asbest bulunma olasılığının yüksek olduğu belirtildi.
- Ayrıca kurşunlu boyalar, PCB’li ekipmanlar, civalı cihazlar ve CFC gibi çevreye zararlı maddeler de belirlendi.
“İşçiler ve halk ölümcül tehlike altında”
Bayhan ve Karaca, bu maddelere maruz kalan işçilerin ciddi sağlık sorunları yaşadığını; Leyal’de çalışmış bir işçiye meslek hastalığı tanısı konulduğunu dile getirdi. Denetimlerin göstermelik yapıldığını, şirketlerin siyasi bağlantılarla yaptırımlardan kurtulduğunu belirttiler.
“Yangın açık ihlal”
Şimşekler Tersanesi’ndeki yangının da ele alındığı önergede, olayın Basel Sözleşmesi’nin “çevreye zarar vermeden bertaraf” ilkesinin dramatik bir ihlali olduğu vurgulandı. “Bir avuç şirketin işçilerin canı, sağlığı ve bölge halkının yaşamı pahasına nasıl bir sömürü düzeni sürdürdüğü bir kez daha ortaya çıkmıştır” denildi.
13 kritik soru Meclis’e taşındı
Milletvekilleri, Bakan Murat Kurum’a şu başlıklar altında 13 soru yöneltti:
- HMS Bristol ve Sloug’un Türkiye’ye kabul süreci usule uygun mu yürütüldü?
- Raporlardaki eksik ve şüpheli veriler kim tarafından denetlendi?
- Leyal ve Şimşekler hakkında belge sahteciliği ve denetçileri yanıltma soruşturması başlatıldı mı?
- Gaz-free belgesi olmadan Sloug nasıl söküldü? Yangının nedeni nedir?
- Basel Sözleşmesi’nin ihlali nedeniyle yaptırım uygulanacak mı?
- Tehlikeli atıklar nasıl bertaraf ediliyor, bu süreç şeffaf mı?
- ÇED neden kapsam dışı tutuluyor?
- Türkiye, emperyalist atıkların çöplüğü haline mi getiriliyor?
- Şirketlerin siyasi bağlantıları denetim sürecini etkiliyor mu?
- Şimşekler firmasına siyasi ilişkilerle avantaj sağlandı mı?
- AB denetimlerini yanıltma iddiaları doğru mu?
- Halk sağlığına ilişkin veriler neden gizleniyor?
- Denetim sıklığı ve yaptırımlar nelerdir?