Almanya kreşlerindeki pedagojik eğitimin durumu | Erkan Karakaplan

Almanya, köklü eğitim sistemiyle tanınan bir ülke olsa da, özellikle kreşlerde uygulanan pedagojik eğitim, son yıllarda sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Standartlaşma, esneklik eksikliği ve bireysel farklılıkların göz ardı edilmesi gibi eleştiriler, mevcut sistemin yetersiz kaldığını gösteriyor. Alman kreşlerindeki pedagojik eğitimin mevcut durumu, eleştiriler, İsveç ve Norveç vb gibi ülkelerdeki başarılı uygulamalar ve Almanya için önerileri bir şekilde sunmaya çalışacağım.

Alman Kreşlerindeki Mevcut Durum

Alman kreşlerinde genellikle yapılandırılmış bir eğitim yaklaşımı benimsenmektedir. Oyunun önemi vurgulansa da, öğrenme süreçleri daha çok yetişkin merkezlidir. Öğretmenler genellikle direktif bir rol üstlenir ve çocuklar kendi inisiyatiflerini almalarına yeterince fırsat bulamazlar. Eğitim materyalleri genellikle tek tiptir ve öğrenme ortamı yeterince zenginleştirilmemiştir. Ebeveyn katılımı ise sınırlı kalmaktadır.

Bireysel farklılıkların göz ardı edilmesi, çocukların öğrenme hızlarını ve stillerini olumsuz etkilemektedir. Esneklik eksikliği, değişen durumlara uyum sağlama zorluğu, çocukların kendi öğrenme süreçlerini yönetmelerine engel olmaktadır. Çocukların farklı öğrenme stillerine sahip olduğu ve bunların göz ardı edilmesinin öğrenme verimini düşürdüğü belirgin durumda. Dil gelişiminin yeterince desteklenmediği, farklı kültürlerden gelen çocukların ihtiyaçlarının karşılanmadığı bariz görülmektedir.

İsveç ve Norveç’ten Örnekler

İsveç ve Norveç gibi ülkelerde uygulanan pedagojik yaklaşımlar, Almanya için önemli bir ilham kaynağı olabilir. Bu ülkelerde oyun merkezli öğrenme, doğada eğitim, proje tabanlı öğrenme ve çocukların karar verme süreçlerine dahil edilmesi gibi yöntemler yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yaklaşımlar, çocukların yaratıcılıklarını, problem çözme becerilerini ve sosyal becerilerini geliştirmeye katkı sağlamaktadır. Ayrıca, ebeveynlerle işbirliği yaparak çocukların gelişimini desteklemek de bu ülkelerdeki önemli bir özelliktir.

Yeni Yaklaşımların Avantajları

Yeni pedagojik yaklaşımlar, çocukların gelişimine birçok açıdan katkı sağlar. Oyun merkezli öğrenme, çocukların kendi oyunlarını kurmalarına ve keşfetmelerine olanak tanır. Doğada eğitim, çocukların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını destekler. Proje tabanlı öğrenme, çocukların ilgi alanlarına yönelik projeler geliştirmelerine olanak tanır ve öğrenme sürecini daha anlamlı hale getirir. Çocukların karar verme süreçlerine dahil edilmesi, özgüvenlerini artırır ve sorumluluk bilincini geliştirir.

Almanya için Öneriler

Almanya’da kreşlerde uygulanan pedagojik eğitimin geliştirilmesi için aşağıdaki öneriler sunulabilir:

– Eğitim sisteminde daha fazla esneklik: Standartlaşmanın azaltılması ve farklı pedagojik yaklaşımların desteklenmesi

– Öğretmenlerin sürekli eğitimi: Öğretmenlerin yeni yaklaşımlar hakkında bilgi sahibi olmaları ve kendilerini geliştirmeleri için fırsatlar sunulması

– Farklı pedagojik yaklaşımların desteklenmesi: Oyun merkezli öğrenme, doğada eğitim, proje tabanlı öğrenme gibi farklı yaklaşımların desteklenmesi

– Ebeveynlerin daha aktif katılımı: Ebeveynlerin kreşlerde daha aktif bir rol almaları ve karar alma süreçlerine dahil edilmeleri.

– Çokkültürlülüğe önem verilmesi: Farklı kültürlerden gelen çocukların ihtiyaçlarının karşılanması ve kültürel zenginliğin desteklenmesi

Almanya’nın eğitim sisteminin güncellenmesi ve yeni pedagojik yaklaşımların benimsenmesi, çocukların daha mutlu, sağlıklı ve başarılı bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlayacaktır. İsveç ve Norveç gibi ülkelerdeki başarılı uygulamalar, Almanya için bir ilham kaynağı olabilir. Çocukların bireysel farklılıklarının göz önünde bulundurulduğu, esnek ve yaratıcı bir öğrenme ortamının oluşturulması, geleceğin yetişkinleri için önemli bir yatırımdır.

Yine sorun çözme ve geleceği doğru belirleme noktalarında daha iyi bir bireyler gelişir. Özellikle son dönemde sağcılığın, dinciliğin ve her gelişmeye ve tehlikeye kafa sallayan bir nesillin yetişmemesi için, başta kreşlerde ve kreş sonrası eğitimlerde köklü bir değişikliğe adım adım gidilmeli.

Maalesef monotonlaşan ve egoistleşen bu dönemin esasen geçmiş kötü eğitim sisteminde etken, etmen ve nedenleri vardır. Yoksa bu kadar aşırı sağcı, tutucu ve fundamental gerici seçmenler nereden türedi. Elbette yalnız eğitim sistemi eksikliği ve yanlışlığı ile her şeyi açıklanamaz. Siyaset, kültür ve sanat noktalarınında çaresizliği etken günümüz skolastik ve monoton hallerine. Yinede eğitim bir çok noktada tayin edicidir.

Almanya’daki kreşlerin maliyeti ve erişilebilirliği ve öğretmenlerin çalışma koşulları ve maaşları ise ayreten eleştirilmesi gereken noktalar.

Özellikle Alevi kurumlarına vb Demokratik kurumlara önerim, ki bu kurumlar “Körperschaft des öffentlichen Rechts” hakkını elde etmiş durumdan kaynaklı, yetkili makamlar tarafından temsil edilen doğrudan devlet idaresi dışında, kamu görevlerini devletin denetimi altında ve gerekirse egemen kaynakları kullanarak yürüten kamu hukuku kapsamından kaynaklı, kamu hukukuna tabi kurumun aksine üyelik ve kültür esasına göre düzenleyebilir durumdalar. Bu kurumlar güçlü olduğu yerlerde örnek prototipten kreşler kurarak yeni ve faydalı eğitimlere vesile olabilirler.

Bir yerlerden değişim başlamalı…

İlk adımı atanlar her daim iyi anılırlar.

Erkan Karakaplan – 16.10.2024