Makaleler

Published on Mayıs 31st, 2025

0

Almanya’da PKK yasağının geçerliliği kalmadı | Cumali Yağmur


Abdullah Öcalan, DEM Partili bir heyet tarafından 27 Şubat’ta kamuoyuyla paylaşılan çağrısında, PKK’ya “tüm grupların silah bırakması ve örgütün kendini tasfiye etmesi için kongre toplayıp karar alması” çağrısı yapmıştı. 12 Mayıs 2025’te PKK, resmen kendini feshetti ve silahlı mücadeleyi bıraktığını açıkladı. Böylece Avrupa’daki Kürt hareketi de kendini demokratik olarak yenileyip Almanya’da yasal faaliyet göstermek istiyor. Kürt PKK, silahlarını bırakacağını ve dağılacağını duyurdu. Şimdi ise Almanya’daki faaliyetlerine getirilen yasağın derhal kaldırılması talep ediliyor.

Kürt hareketi, Avrupa’da ve özellikle Almanya’da demokratik bir şekilde örgütlenmeyi hayata geçirmek istiyor. Kürtlerin Avrupa toplumlarında kalıcı olduklarını ve sorunlarını Avrupa ülkelerinin politikacıları tarafından çözebileceğini biliyorlar. Kürtler, geçmişte Kürt hareketini manevi ve maddi olarak canı gönülden desteklemişlerdir. Ancak PKK, Almanya’da 30 yıldır Alman hükümeti tarafından yasaklı durumda.

PKK, 1993’ten beri Almanya’da, dönemin Federal İçişleri Bakanı Manfred Kanther (CDU) tarafından “şiddet yanlısı” ve “uluslararası anlayışa aykırı” kabul edilerek yasaklanmıştı. 1993’te PKK ve 35 bağlı örgüte karşı dernek faaliyetleri yasaklandı. Ancak PKK, 1997’de Almanya’da şiddetten vazgeçtiğini açıkladı ve o zamandan beri bu yasağın hala geçerli olup olmadığı tartışılıyor.

Almanya, Türkiye hükümetleriyle ters düşmemek adına yasağı savunmaya devam ediyor. Bu tutumun muhtemelen NATO ortağı Türkiye’ye yönelik dış politika değerlendirmeleri nedeniyle olduğu düşünülüyor. Merkezi Kuzey Irak’ta bulunan PKK ise Almanya’da yasallaşmak için yeni bir girişim başlattı. Fakat dönemin İçişleri Bakanı Nancy Faeser, 29 Mayıs 2024’te bu başvuruyu reddetti. PKK, Haziran 2024’te Berlin İdare Mahkemesi’nde bu karara karşı dava açtı. Mart 2025’te ise PKK, Türkiye’deki önemli gelişmelere dair beyanını tamamladı. Birkaç gün önce, Kürt Demokrasi ve İnsan Hakları Merkezi (Civaka Azad), kamuoyunu dava hakkında bilgilendirdi.

Almanya’da günlük yayımlanan taz gazetesine göre, PKK faaliyetlerine yönelik yasağın dayanağının artık geçerli olmadığını ve özellikle Türkiye’deki son gelişmelerin bu durumu desteklediğini yazdı. Avukatlar, PKK’nın artık “Türkiye’de ‘terörist’ olarak tanımlanan faaliyetlerden ciddi ve kalıcı bir şekilde uzaklaştığını” belirtiyor. Ayrıca uluslararası anlayışın da artık mevcut olmadığını savunuyorlar. PKK, artık bağımsız bir Kürt devleti için değil, yalnızca “belirli bir özerklik” için mücadele ediyor. PKK aynı zamanda Türkler ve Kürtler arasında uzun süredir göz ardı edilen bir “kader ittifakı” vurgusu yapıyor. Birçok örgüt PKK bağlantıları nedeniyle yasaklanmış durumda ve Türk-Kürt ateşkesi ne kadar uzun sürerse, Alman hükümetinin bu yasağı savunması o kadar zorlaşıyor. Ancak silahlı çatışmanın kalıcı olarak sona erdiğini varsaymak için henüz temkinli olunması gerektiği ifade ediliyor.

PKK ise barışın anahtarının “Öcalan’ın özgürlüğünde” yattığını vurguluyor. 25 yıldır hapiste olan PKK kurucusu Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tamamen reddetti. Berlin İdare Mahkemesi’nin davayı ne zaman göreceği ve karara bağlayacağı henüz belli değil. PKK yasağına dair bir kararın 2026’dan önce çıkması pek olası görünmüyor.

Ancak PKK’nın kendini feshetmesinden sonra bile Almanya’da yasaklı kalması hukuken doğru mudur? Almanya’daki pek çok dernek ve şirket, PKK’nın kendini feshetmesine rağmen hâlâ yasaklı listesinde yer alıyor. Örgüt yasağıyla ilgili idari anlaşmazlığın yanı sıra, PKK’nın ceza hukuku kapsamında nasıl değerlendirileceği de ayrı bir soru. Bu, ceza mahkemeleri ve nihayetinde Federal Adalet Divanı tarafından karara bağlanacak. Şu anda PKK, Alman Ceza Kanunu’nun 129b maddesi uyarınca “yabancı bir terör örgütü” olarak kabul ediliyor. Bu madde nedeniyle çok sayıda Kürt bölge temsilcisi tutuklanıp ikişer, üçer yıl hapis yatmak zorunda kaldı. Hâlâ bu maddeden dolayı cezaevinde çok sayıda tutuklu bulunuyor.

Son olarak, Bremen Kürt hareketi yetkilisi Yüksel Koç’un birkaç gün önce tutuklanması tamamen hukuksuz ve Kürt hareketine yönelik bir gözdağıdır. Federal Savcılık, 2016’dan 2023 ortasına kadar tam zamanlı PKK kadrosunda çalıştığını iddia ediyor. Oysa Yüksel Koç, yıllarca Kürt halkının Avrupa’da demokratik mücadelesini sürdürmüş ve Strasbourg’da 65 gün boyunca açlık grevinde bulunarak Türkiye’deki Kürtlere yönelik antidemokratik uygulamaları protesto etmişti. Almanya’da Yüksel Koç’un tutuklanması, demokrasinin bir ayıbıdır. Alman hükümeti, bu ayıptan kurtulmak için Yüksel Koç’u derhal serbest bırakmalıdır.


Cumali Yağmur – 31.05.2025

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑