Hayvan Hakları

Published on Temmuz 29th, 2024

0

Çiçek Otlu: Sokaktayız, yanınızdayız, sizi vermeyeceğiz ►

DEM Parti İstanbul Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Çiçek Otlu, TBMM Genel Kurul’da Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine konuşma yaptı.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Dün Meclis’te konuşan Halkların Demokrasi ve Eşitlik Partisi (DEM Parti) Milletvekili Çiçek Otlu şunları söyledi:

Evet, şu anda bizi ekranları başında izleyen, Kuğulu Parkta ve İstanbul’da, Türkiye’nin birçok yerinde ekran kurmuş hayvan hakları savunucularına ve yüzde 85 olup AKP ve MHP iktidarı tarafından sözleri dinlenmeyen arkadaşlarıma, can dostlarını savunan vatandaşlarımıza ve halkımıza seslenmek istiyorum.

    Eğer, AKP ve MHP iktidarı bu yasadan korkmasaydı biz Komisyonda bu görüşmeleri yaparken hayvan hakları savunucularını dinlemek isterdi, bilim insanlarını dinlemek isterdi ama AKP ve MHP iktidarı ne yaptı? Önce televizyonu gözaltına aldı, bardakları aldı gözaltına, sonra tutanakları aldı gözaltına; saatlerce hiçbir kamuoyunun duymasını istemedi. Yasanızı bu kadar savunuyorsanız neden korktuğunuzu açıklamanız gerekiyor ama neden korktunuz ben söyleyeyim: İzmir’de hayvanseverleri katlettiğinizde trolleriniz şöyle dedi iki üç gün önce: “28 kurşunla katlettiniz -dıkşın dıkşın dıkşın- it severlere böyle yapmalıyız.” siz neyi öğretiyorsunuz halkımıza? Ölü sever olmayı öğretiyorsunuz, “Ölüleri seversiniz.” diyorsunuz, “Halkı katledin.” diyorsunuz, “Hayvanları sevenleri katledin.” diyorsunuz. Böyle bir anlayış olabilir mi ya, “Önce insan.” diyorsunuz; ben bakıyorum, nasıl bir önce insanlık olduğunu söylemek istiyorum: Tam on bir yıl boyunca 695 çocuk işçi ölmüş, bunların yarısı da Tarım Bakanı burada yok ama Tarım Bakanının bağlı olduğu tarım ve orman işinde çalıştırılırken ölmüş; kamyondan düşmüş, traktörden düşmüş yani “Önce insan.” diyorsunuz, bakıyoruz MESEM’lerde çocuk işçi çalıştırarak öldürüyorsunuz. “Önce insan.” diyorsunuz, günde sekiz işçi ölüyor bu ülkede. İliç’te, Amasra’da, Soma’da işçiler ölüyor. Peki, neden onların güvenliğini almıyorsunuz? Ben bakıyorum, hiçbir sokak köpeğinden dolayı, sokak kedisinden dolayı böyle gelip işçilerin katledilmiyor. On bir yıllık iktidarınızda bakıyorum, çocuk istismarı davalarını açıklamışsınız: 2023 yılında 31.216 çocuk istismarı davası var. Ensar Vakfında, Hiranur Vakfında, Aladağ’daki yurttaki ailelerin hiçbirini dinlemediniz. Hiranur Vakfındaki davaya gittim, polis barikatlarıyla önümüzü durdurdunuz, savunmaları engellediniz. Burada vekiliniz dedi ki -burada da anladık ki kısırlaştırmayacağınızı- “Önce kadınları uyutun.” yani köpekleri uyuttuktan sonra, ötanazi uyguladıktan sonra kadınları katledeceğinizi görüyoruz. Demek ki “Önce insan.” ya da “Önce doğa.” demiyorsunuz ama biz DEM Parti olarak gerçekten ekosistemi savunuyoruz; eşit, özgür bir yaşamı, tüm türlerin olduğu bir yaşamı savunuyoruz ama sizin gibi böyle, ellerimizi kaldırmıyoruz; sadece şu elimdeki yazdığım şey için kaldırıyorum, hayvan hakları savunucularının yaptığı gibi “Katliama dur!” demek için elimi kaldırıyorum. Sizin gibi “Katliama evet.” demek için elimi kaldırmıyorum. Bakın, buralar bomboş ama oylamaya gelince AKP ve MHP sıralarında oy çoğunluğu yapacaksınız ama şunu bilmelisiniz: Komisyonda direndiğimiz gibi, bu hayvan haklarının savunuculuğunu yaptığımız gibi, hiçbir can dostumuzu size vermeyeceğimiz gibi, “Yanınızdayız!” dediğimiz gibi “Bu daha başlangıç.” diyoruz sokakta, “Direnişe devam.” diyoruz. Ölmek yok, dönmek de yok bu yoldan yani ancak gelip bizim gibi hayvanseverleri, hayvan hakları savunucularını öldürebilirsiniz önce.

    Size ne yaptılar? Hiçbir şey yapmadılar. Ben Komisyonda da söyledim: Geceleri sokakta yürürken hiçbir kedi, köpek geliyor mu diye arkamdan bakıyorum ama bir tane erkek geliyor mu diye bakıyorum yani öyle rahat rahat sokaklarda yürüyemiyor kadınlar. Demek ki önce kadınların sokakta güvenli bir şekilde yürümesini sağlayacaksınız, demek ki çocukların güvenli bir şekilde yurtlarda yaşamasını sağlayacaksınız.

    Evet, Bakan burada yok, Bakana söylemek istiyorum, Vahit Kirişci’ye: O ilaç firmalarıyla yaptığınız, “NewBridge”de yaptığınız anlaşma için mi bu kadar meraklısınız bu yasayı çıkarmaya? Hangi rantı sağlamak istiyorsunuz diye sormak istiyorum kendisine ama Bakan Bey’in kendisi burada yok. O yüzden de televizyonda dinlediğini düşünüyorum, cevap vermişti ama ikna edici bir cevabı yok. Aynı zamanda, AKP Iğdır Vekili Sayın Alagöz ihaleye girmiş ve kuduz aşısı ihalesini kazanmış. Demek ki AKP Vekili Alagöz’ün ya da AKP’lilerin tek derdi bu yasada kuduz aşısının üzerinden rant sağlamak ya da “ötanazi” dediğiniz ilaçla köpekleri uyutarak bu konuda rant sağlamak istiyorsunuz. Tek isteğinizin bu olduğunu görmek gerekiyor. Rantı seviyorsunuz, parayı seviyorsunuz. O nedenle de bu konuda yapacağınız her şeyin insanları ikna etmediğini, gerçekçi ve samimi bulmadığımızı söylemek istiyorum.

   Bakın, Ankara’da 2 can katledildiğinde -isimleri de var- 2 köpek can dostumuz katledildiğinde bu katleden kişi Alagöz madenlerinde müdürmüş. Ne oldu? Serbest bırakıldı yani o 2 tane canı… Güya 5199 sayılı Yasa’da diyorsunuz ki: “Bir cana, bir tane köpeğe herhangi bir saldırı olursa tutuklanacak.” Kimi tutukladınız? Eros davasında tutukladınız mı? Köpeklere, kedilere cinsel istismar yapılıyor diye herhangi bir tutuklama yaptınız mı? Hayır. Biz Komisyonda neyi dinledik? Kısırlaştırmalar için spiral üreteceksiniz. Şimdi de diyorsunuz ki: “Ya, tek derdimiz kısırlaştırma.” Sizin vekiliniz söyledi “Spiral yaptıracağım, spiral taktıracağım hayvanlara.” diye, bunun ihalesini kazanmışsınız. Böyle bir anlayış olabilir mi ya! Böyle bir anlayışı nasıl ikna edeceğinizi düşünüyorsunuz! Ama biz DEM Parti olarak -biraz önce Gülüstan Başkan açıkladı- DEM Parti’nin bütün belediyeleri olarak, bu konuda, hayvanlarımızı, can dostlarımızı yaşatmak için; aşılatmak, kısırlaştırmak, yerinde yaşatmak için bütün varımızla yoğumuzla seferber olacağız. Bütün hayvan hakları savunucularıyla, bilim insanlarıyla, yaşamdan yana, doğadan yana olan herkesle birlikte hareket edilecek; sokakta yaşayan köpeklerin toplatılmaması için, can dostlarımızın toplatılmaması için, ölüm barınaklarına hapsedilmemesi için mücadele edeceğiz.

    Arnavutköy Belediyesi, daha yasa çıkmadan, daha yasa yürürlüğe girmeden ne yaptı? Kimseye zarar vermemiş 1 can dostumuzu -güya, diyorsunuz ki: “Saldırgan köpekleri toplayacağız.”- ağzını zorla kapatarak, zorla bindirerek hapsetmeye götürdü. Ama Arnavutköy Belediyesini nereden tanıyoruz? Gelip insanlarımızın evlerini yıkmasından tanıyoruz. İnsanların evlerini yıkan, vallahi, sokak köpeklerine, kendilerine ne yapar; ben, artık, gerisini düşünemiyorum. O barınaklara götürüp katledilecekler, o barınaklarda aç bırakılacaklar, o barınaklarda birbirlerini yiyerek öldürmeleri sağlanacak; o yüzden, bunlara da itiraz ettiğimizi söylemek istiyorum.

    “Pet shop”lara da itirazımız var. Hayvanat bahçelerinin, sirklerin de kapatılmasını istiyoruz. O yüzden, bütün bunların ticaretinin yapılmasının, üretimin durdurulmasını istiyoruz. Bu konuda da bizim çeşitli programatik görüşlerimiz var. DEM Parti olarak, kesinlikle, koruyucu veterinerlik açılmasını istiyoruz; belediyelere olanak tanınarak can dostlarımızın aşılatılmasını, kısırlaştırılarak yerinde yaşamasını istiyoruz, onların doğal ortamlarında yaşamasını istiyoruz, hayvan ticaretinin yapılmamasını istiyoruz, katliam olacak ya da hayvan dostlarımızın herhangi bir şekilde onları yok edecek hiçbir şeyin yapılmamasını istiyoruz. Aynı zamanda, Kürdistan coğrafyasında, Diyarbakır’da, Mardin’de ormanlar yakıldığında, 15 canımız katledildiğinde helikopterlerle gelip o yangınların orada söndürülmesini istiyoruz.

Ya da şimdi, Şırnak’ta ormanlar birer birer kesiliyor. Bu kadar çok doğayı sevdiğinizi söylüyorsanız o zaman Şırnak’ta, Diyarbakır’da, Mardin’de doğayı nasıl sevdiğinizi göstereceksiniz? Öyle gelip doğayı katlederek, insanlarımızı katlederek, gelip o yangınları söndürmeyerek, kalkıp burada “Önce insan, önce doğa.” deme hakkına sahip değilsiniz, o yüzden de mücadele yeni başladı, burada yasa geçebilir ama biz yasayı sokakta yazacağız, hayvanların özgürlük manifestosunu yazacağız, DEM Parti olarak eşit ve özgür bir yaşamı Türkiye ve Kürdistan halkları olarak kuracağız, o yüzden de bu yeni bir başlangıç, mücadeleye devam diyorum, katliama dur diyorum. Sokaktayız, yanınızdayız, sizi vermeyeceğiz, susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat de etmiyoruz.

Tags: , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑