Gençlik

Published on Ekim 11th, 2024

0

EMEP’ten MEB önünde çağrı: MESEM programı iptal edilsin ►

MESEM raporunu kamuoyuyla paylaşan EMEP, çocuk işçiliğin önüne geçilmesi için “MESEM programı iptal edilsin” çağrısında bulundu.

Emek Partisi ve Emek Gençliği, Milli Eğitim Bakanlığı önünde MESEM raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, alınmayan işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerine, denetimsizliğe, sermayeye aktarılan kaynaklara, yolsuzluklara ve usulsüzlüklere dikkat çekilirken, çocuk işçiliğin önüne geçilmesi için “MESEM programı iptal edilsin” çağrısı yapıldı.

Açıklamada söz alan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, “MEB bütün çocukların bilimsel demokratik laik ve anadilde eğitim görmesini sağlamak üzere sorumluluk almalıdır. Ama böyle yapmıyorlar. Bugün MESEM’lerle Türkiye’deki sermayeye küçük ve orta ölçekli işletmelerde çocukların sınırsızca sömürülebileceği alanlar açıyorlar. Çocuklarımız o izbe atölyelerde baskı, şiddet ve iş cinayetleriyle karşı karşıya kalıyor. MEB, ‘sermaye bizden ne istiyorsa, biz MESEM’li öğrencileri onlara işgücü olarak vermeye hazırız. Yeter ki üretim olsun, para kazanılsın, fabrikalar üretim yapsın’ diyor. Bu çocuklar o izbe atölyelerde hangi koşullarda çalışıyorlar, neler yaşıyorlar. Denetime gelince bir şey yok. Yüzlerce çocuğun can vermesi son 9 ayda 10’a yakın çocuğun hayatını kaybetmesi pek ilgilendirmiyor MEB’i” dedi.

emek partisi milli eğitim bakanlığı önünde MESEM'in kapatılması için açıklama yaptı
Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

“İŞÇİYE DE ÇOCUĞUNA DA KÖLELİK DAYATILIYOR”

Aslan, “İktidar, ortakları sözüm ona ‘çocuklar geleceğimiz’ diyor. ‘Tedbir alıyoruz’ diyor.  Ama biz biliyoruz ki onların önlem ve tedbir dediği çocuklarımızın sömürüyle karşılaşmaları, sokaklarda uyuşturucu tacirlerinin eline düşmeleri anlamına geliyor. İktidarın 10-11 yaşındaki çocukların atölyelerde işsizlik sigortasından parasını verdiği ücretlerle patronların kasalarını doldurdukları bir sistemle karşı karşıyayız. Sermaye işçi sınıfına kölelik dayatıyor, çocuklarımıza ölümü dayatıyor. Çocuk yaşta köle olmayı dayatıyor. Bir an önce MESEM projelerini iptal edin” diye konuştu.

“MESEM’Lİ ÇOCUKLARIN AİLELERİ AÇLIK SINIRINDA YAŞIYOR”

Meslek edindirme adı altında çocukların vahşice çalıştırılmasını kabul etmediklerini vurgulayan Aslan şöyle devam etti: “OVP ücretlerin düşürülmesi, düşük ücret dayatmasıdır. Asgari ücret açlık sınırının yaklaşık 3 bin lira altındadır. Bugün Birleşik Metal-İş’in yapmış olduğu araştırmada yoksulluk sınırı 170 bin liranın üzerine çıkmıştır. MESEM’lerde çalıştırılan çocukların aileleri hepsi yoksulluk sınırının altında, açlık sınırında yaşayan insanlardır. Hiçbir aile çocuğunun izbe atölyelerde çürümesini istemez. İşçi sınıfına dayatılan yoksulluk öyle bir hale geldi ki çocuklarımızın ayda 7-8 bin lira ücrete bile muhtaç hale getiren iktidarla karşı karşıyayız. Sermayeye trilyonlarca vergi kaynağını affeden, ucuz krediler veren, bedelsiz arasalar veren Maliye Bakanlığı ve iktidar, çocuklarımızın da ucuz işçi olarak bu atölyelerde çürümesine dair politikalar hayata geçiriyor.”

BİRLEŞİK MÜCADELE ÇAĞRISI

Her çocuğun bir öğün ücretsiz yemek hakkını vermek yerine tekellere çok büyük kaynaklar aktarıldığını söyleyen Aslan, “Okullarda eğitim sistemi temizlik işleri bütünüyle ailelerin sırtına yükleniyor. Bu iktidarın, bu kapitalist sistemin hem işçiler ve emekçilere hem de çocuklar adına dayattığı tek şey sermaye için ucuz iş gücü, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmek oluyor. Biz buna itiraz ediyoruz, buna karşı mücadele çağrısı yapıyoruz. Türkiye’deki bilim insanlarına, sendikalara, emek örgütlerine, akademisyenlere çağrımız şudur. Çocuklarımızın geleceği ya MESEM’lerde karartılıyor ya da mahalle uyuşturucu çetelerin ellerine düşerek hayatları karartılıyor. Bunu karşı birleşik, örgütlü bir mücadeleyi vermemiz gerekiyor” dedi.

emek partisi milli eğitim bakanlığı önünde MESEM'in kapatılması için açıklama yaptı
Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

“ÇOCUKLAR SERMAYENİN KÂR HIRSINA FEDA EDİLİYOR”

Açıklamada rapora dair bilgi veren Emek Gençliği MYK üyesi Bilgesu Kiper, 2002’den bu yana sürdürülen eğitim politikalarıyla gençlerin, beceri geliştirmekten uzak ve bilim dışı içeriklerle kuşatıldığını vurguladı. Kiper, “MESEM programı da çocuk emeğinin sömürülmesini ‘yasal’ bir eğitim programıyla meşrulaştırarak her yaştan öğrenciyi ağır çalışma koşullarına sürüklüyor. Adeta ‘eti de kemiği de sizin’ denilerek, çocukların sağlıkları, çocuklukları ve gençlikleri sermayenin kâr hırsına feda ediliyor” dedi.

“BU RAPOR BİR AYNI ZAMANDA BİR MÜCADELE ÇAĞRISI”

MESEM öğrencilerinin pek çok işletmede haftanın 6-7 günü çalıştırıldığını belirten Kiper, “MESEM’lerde çalışan çocuk işçilerle yapılan görüşmeler ve sahadan elde edilen verilerle hazırlanan bu rapor, tek adam rejiminin eğitim politikalarına karşı parasız, bilimsel ve demokratik eğitimi savunan kesimlere aynı zamanda bir mücadele çağrısıdır. Raporumuzda MESEM’lerin en temel sorunlarını ortaya koyuyoruz: Alınmayan işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri, denetimsizlik, sermayeye aktarılan kaynaklar, yolsuzluklar ve usulsüzlükler. Görünüşte ışıltılı bir eğitim modeli olarak sunulan MESEM’ler, aslında okul yönetimlerine ve öğretmenlere MEB tarafından yapılan baskılarla öğrencilere zorla dayatılıyor ve özendiriliyor. Öğrenciler, okul yönetimleri ve öğretmenler aracılığıyla kendilerine ‘Üniversite okuyanlar da işsiz’ denilerek ‘MESEM’e gidin’ çağrısı yapıldığını söylüyor” diye konuştu.

EN AZ 754 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

Son 11 yılda en az 754 çocuk işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini ifade eden Kiper, “2023 yılında ise MESEM kapsamında çalışan 9 çocuk işçi yaşamını yitirdi. Bu çocukları iş cinayetlerine sürükleyen koşullar gün gibi ortadadır; uzun çalışma saatleri, yetersiz güvenlik önlemleri ve patron baskısı… MESEM öğrencilerin mesai saatleri çoğu zaman ihlal ediliyor, patronların keyfi kararlarına göre çalıştırılıyorlar, tatil ve dinlenme hakları dahi gasp ediliyor. Ayrıca, bugün MESEM öğrencilerinin büyük bir kısmı, meslek edinmekten ziyade, ailelerinin geçimine katkıda bulunmak zorunda kaldığı için bu programa kaydoluyor. Aldıkları ücret ise ne kendilerinin ne de ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor” dedi.

“KARDEŞLERİMİZİN GELECEĞİNİ SERMAYENİN İNSAFINA BIRAKMAYACAĞIZ”

Kiper, “MESEM programının “mesleki eğitim” iddiası, bakanlığın yalanlarının aksine bir iddiadan ibarettir. Bu programın mesleki eğitimle hiçbir ilgisi yoktur. Öğrenciler, işyerlerinde fiilen bir işçi gibi çalıştırılıyor ve mesleki eğitimden koparılıyor. Eğitimcilerin desteğinden yoksun, iş kazalarına maruz kalıyor ve hatta fiziksel şiddet, dayak ve taciz gibi sorunlarla karşılaşıyorlar. Bu nedenle, çocuk emeği sömürüsüne karşı her yaştan işçi, emekçi, aydın, akademisyen ve eğitim emekçilerine bu çağ-dışı programa karşı mücadelede birleşme çağrısı yapıyoruz. Çocuklarımızın, sıra arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin geleceğini sermayenin insafına bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

emek partisi milli eğitim bakanlığı önünde MESEM'in kapatılması için açıklama yaptı
Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

Mesleki eğitim, sermaye örgütlerinin emri ve isteği neyse ona göre şekillendiğine dikkat çeken Kiper, “Şimdi, bu mesleki eğitim politikaları ortaokullara doğru genişletiliyor, Milli Eğitim Bakanlığı, meslek liseleri bünyesinde ‘mesleki ortaokullar’ ve ‘zanaat atölyeleri’nin açılacağını müjdeliyor. MESEM programı başta olmak üzere mesleki eğitime yönelik her karar, sermaye örgütlerinin ‘sömürü cenneti Türkiye’ hayalinin adım adım hayata geçirilmesinin aracı haline getiriliyor. MESEM programı amasız ve fakatsız, derhal iptal edilmelidir.  Öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap verecek uygulama ve bilim odaklı, nitelikli mesleki eğitim sağlanmalıdır. Öğrencilerin örgün eğitime devamını sağlamak için gerekli adımlar atılmalı ve her yurttaşın en temel hakkı olan eğitime erişimini güvence altına almak amacıyla, ihtiyacı olan tüm öğrencilere burs desteği verilmelidir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

Tags: , , , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑