Makaleler

Published on Ocak 31st, 2025

0

Görülmüştür mühürlü ve susturulamayanların dilinden | Gül Güzel


Malum yeni bir yıla girmeden her sene olduğu gibi yurtiçi ve yurtdışındaki siyasi tutsaklara birer Yeni Yıl Kartı imkanlarım dahilinde gönderiyorum. Onlardan da kısıtlı da olsa cevaplar alıyorum. Bu yazımda gelen birçok cevaptan 3 tanesini siz değerli okurlarımızla paylaşmak istedim. Dr. A. Selçuk’tan Heyet görüşmesine dair,  Sabri Çimen’in Dağlara dair ve Günay Kubilay’ın Özgürlüğe dair yorumu okunmaya değer. Tabii ki, maksadım bir de birçoğumuzun düşünüp yapmakta teredüt ettiği Siyasi tutsaklara birer mektup veya kart yazmayı önermek…diyerek gelen mektup/kartlardan bazıları…

Sevgili Gül Ablam, Merhaba,                         

Tatilini tamamladığını öngörerek kaleme sarıldım. Öncelikle ben ve Demirtaş sizin, ailenizin yeni yılını kutluyor, yeni yılın çözüm, özgürlük ve umutların gerçekleşeceği bir yıl olmasını diliyoruz. Onur ve insanlık mücadelesi yeni bir evreye giriyor. Herkesin, her çevrenin, her gücün demokratik ve barışçıl sürece katkın, katılımı gerekecek. Bizler bütün deneyimlerimizin ötesinde sorumlulukla adım atarak ön açıcı, kolaylaştırıcı olmaya çalışıyoruz. Hep birlikte başaracağız. Son olarak dün(11.01.2025) bizim malum heyet geldi. Ahmet abi de, Sırrı Süreyya da önce hastalıklarının raporlarını verdiler. Her ikisinin de ciddi rahatsızlıkları var. Bir tek Pervin hanım bu defa oldukça sağlıklıydı.

Akabinde esas meselemize geldiğimizde, Partimizin zaten politik olarak barış partisi olduğunun ve bu uğurda yakalanan her fırsatı en verimli, sonuç alıcı ve topluma güven veren temelde yürütülmesi gerektiğinin altını çizdik. Açılan kulvarın önemli bir tarihsel aralıkta yürüdüğünü, hem ülkenin hem bölgenin rahatlamasını sağlayacak uzanımları olduğunu ve birlik, bütünlükle bu sürecin omuzlanması gerektiğini vurguladık. Karşılıklı birbirimize iyi geldiğimiz bir görüşme oldu. Moral ve güç aldıklarını düşünüyorum.

Gül Ablam, her vakit güzel kartlar gönderiyorsun. Ben de sana Demirtaş ile son çektiğimiz(27 Aralık 2024) fotoğrafı yolluyorum. Dostlara, arkadaşlara benim ve Demirtaş’ın selam ve sevgilerini iletirseniz seviniriz. Kendinize iyi bakın. Sağlık ve iyilik daim sizlerle olsun.

Dr. A. Selçuk MIZRAKLI 12.01.2025 /  F – Tipi C.İ.K. EDİRNE, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu  – Mektup Okuma komisyonu – GÖRÜLDÜ-

************************

Sabri Çimen’den  23.01.2024 tarihli mektup

Merhaba güzel insan,

Toplumsal varoluşun, insanlığa beşiklik yapmış, halen yapmakta olan aynı zamanda koruyup – kollayan dağların yarattığı özgür yaşama sevdalanan yüreğin coşkusu ile merhaba güzel insan.

İnsanlık tarihinin toplumsal yaşamında ve gelişiminde dağların rolü ve misyonu belirleyici bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Dağlar korunaktır. Kışın zemheri soğuğunda dağların içi bir ana kucağı gibi sıcaktır. Kavurucu sıcaklarda yine anaların sevgi dolu bakışları gibi insanın içini serinletir. Meyvesiyle, sebzesiyle bir çok besin kaynağıyla da bir ana gibi besler büyütür. Bildiğin gibi baharın ilk çiçekleri dağlarda açar, ilk yağmur damlaları ve kar dağlara düşer. Her mitolojide hem inançlarda(dinlerde) dağların yaşamla olan ilişkileri çokça dillendirilirler. Demirci Kawa’nın Dehag’a karşı kazanmış olduğu zaferin ve özgürlüğünü simgeleyen Ateş dağlarda yakıldı ve yayıldı her yere. Bilindiği gibi Kürtler, Aleviler ve Ezdiler varlıklarını sürdürmek ve özgürleşmek için hep dağlara sığınmışlardır.

Zerdüşt çıkar Zagros’un doruğuna ve avazı çıktığı kadar bağırır Tanrıya; ‘’Söyle bana sen kimsin?’’der. Bu büyük bir felsefi duruştur. Yaşam dağlarda akıp gelmiştir. Fırat ve Dicle gibi. Söz ve yeminimiz var dağlara özgürlük için. Örneğin sen de bilirsin, özellikle Aleviler yeminlerini hep dağlar adına yaparlar(Sere çiyaye, Ana Fatma, Munzur Baba, Sincar hiv) Ana Fatma, Munzur baba, Sincar vb dağlar adına derler. İnsanlığın dağların hakikat yaşamında kopup, farklı mecralarda devam etmesi bir sapmadır. Ve günümüzde yaşadığımız tüm sorunların temelini oluşturan tarihsel olarak yaşanan sapmadır. Sümer Tanrı krallarıyla başlayan sapma zilam(erkek) egemen, tekçi, iktidarcı, dinci, cinsiyetçi ve faşizan anlayış kendini sürdürmektedir. En güncel durumu Orta Doğu’da yaşanan ve karanlık faşizan güçlerin pratiğinde görmekteyiz. Hamas, Hizbullah, İhvan, Elkaide, Elnusra, İŞİD, faşist AKP, MHP hükümeti ve en son bu karanlık yapılarında türeyen HTŞ’nin lideri Collani, daha önce İŞİD lideri, kendisini Peygamber ilan eden Ebu Bekir Bağdadi’nin yardımcısıydı. Tecavüzcü kadın düşmanı T.C.nin de dostu olan HTŞ ve lideri Collani kuzu postunu giymiş bir canavardan da devletlerin temsilcileri, adalet, eşitlik, demokrasi ve özgürlük bekliyorlar. Collani’ye takım elbise giydirip, gravat taktırıp görüşmeler yapıyorlar. iktidarcı zihniyetin pragmatist yaklaşımıdır. Bugün Suriye’de Kürtlere, Alevilere, Ezdilere, Hristiyanlara, farklılıklara saldırarak, onları yok sayarak Demokratik bir Anayasa, Demokratik bir Suriye oluşturulamaz. Faşist AKP, MHP kardeşlikten, barışran bahs ederken, diğer taraftan aralıksız saldırı ve katliamlar yapıyorlar. Çeteleriyle Rojava’ya saldırıyorlar. Hergün başına gururla, mutlulukla ne kadar Kürt öldürdüğünü söylüyor. Ahlaksızca Kürtlere özgürlük mücadelesini bırakın, gelin teslim olun diyorlar!!!

Ermeni’leri, Süryani’leri ve Potnus’ları katlederek faşist bir devlet kurdular. Bu faşizan sistem yüz yılı aşkındır Kürtlere saldırıyor, Kürtleri yok etmek için yerinden yurdundan ederek sürgüne gönderiyor. Her türlü yol ve yöntem deneyerek asimile etmeye çalışıyor; gözaltına alıyor, işkencelerden geçiriyor, ömür boyu hapse mahkum ediyor, beşbin köyü yakıyor, faili meçhul yirmibin sivil halkı ortadan kaldırıyor, katliamlar yapıyor. Ve son kırk elli senedir aynı terenneneleri, nakaratları söyleyip duruyorlar. Bitirdik, bitirmek üzereyiz bu baharla birlikte vb,,.

Faşizm ne yaparsa yapsın, insanlık değerlerini esas alarak varlık mücadelesini yürüten Dağ Halkı, bugün devrim mücadelesini Kadın öncülüğünde sabahın şafağında Güneşi kucaklayıp, özgürlüğe varacağını müjdeliyor.

Bu Bahar yüreğini bahara serpiştirenlerin olacak / bu bahar yaşama sevgi katanların olacak / Bu bahar acıyı bal eyleyenlerin olacak / Bu bahar özgür yaşam aşkının baharı olacak / Bu bahar barış annelerinin, kayıp yakınlarının, Cumartesi annelerinin, Şehit annelerinin ve gülüşleri yıldızlarda asılı kalan çocukların baharı olacak.  Bir bahar ayında özgür yaşam aşkının ateşi tutuştu Diyarbakır zindanında büyüdü, sardı sarmaladı hepimizi.

Senin şiirin, Baharla ilgili yazdığıma esin kaynağı oldu. Belki de edebiyatın en güzel dallarından biri de şiirdir. Toplumsal duygu, düşünce, umut, sevgi, aşk vb gibi ortak yanları yazı aracılığıyla topluma ulaştırmak, mahirlik ister. Senin bu konuda kalemin güçlüdür. Tahmin ediyorum ki, yazdıklarını paylaşıyorsundur. Ozanın dediği gibi,’’Zalimler çiçekleri ezebilirler ama Baharın gelişini engelleyemezler’’

Baharın coşkusu ve güzelliği ile sana ve tüm dostlara selam ve sevgilerimi yolluyorum.

Sabri Çimen, 23.01.2024, Trierer Land str. 64, 54516 Wittlich

**************************

 Günay Kubilay, Sincan Cezaevinden yazdı

Değerli Gül, Merhaba

Yeni yıl kartınızı, kartınızla birlikte şiirinizi ve fotoğrafınızı aldım. Çok teşekkür ederim.

Almanya gibi bir uzak diyardan bizleri anarak yazdığınız için ayrıca teşekkür ederim.

Değerli Gül, ne yazık ki, bizler Türkiye!de şiirinizde vurguladığınız gibi ‘’Gülücüklerimi geri istiyorum!/ Ben Çocuksu Kalbimle / Yine Gülmek istiyorum’’/, Gülmek istiyoruz. Ama uzun zamandır Türkiye’de ağız dolusu güleceğimiz, hem de çocuksu kalbimizle güleceğimiz günler geride kaldı. Türkiye inanılmaz bir gerici siyasi dalganın sarmalında bocalıyor. Yine de yaşamak güzel. Şair/Nazım’ın dediği ‘’Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine’’ bir yaşamın özlemiyle yeni yılınızı kutluyorum. Özgür zamanlarda görüşmek umuduyla selamlar, saygılar

12 Ocak 2025,  Günay Kubilay,                            MEKTUP OKUMA KOMİSYONU

Sincan 2 Nolu F Tipi                                                   GÖRÜLDÜ – 3

YGC B2-4-59 Sincan / Ankara TR.


Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 31.01.2025

Tags: ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑