İmkansızlıklar içinde imkan yaratmak | Ali Çarman

İnsanları şovenizm ve milliyetçilikle zehirleyenlerin hevesleri kursağında kalacak. Erişilmemiş olana büyük özlem devam ediyor. Özgürlük ve Demokratik Toplum şiarıyla gerçekleşen Diyarbakır ve diğer Newroz gösterileri bu gerçekliği bütün yalınlığıyla herkese gösterdi…

Newroz, tarihin derinliklerinde destanlaşıp günümüz dünyasına kadar devam eden bir direniş, özgürlük ve eşitlik hareketliliğidir. Ve doğal olarak başta Kürt illeri olmak üzere neredeyse bütün Ortadoğu’da Newroz bir bayram havasında kutlanır. Özgürlük timsali ateşin üzerinde atlanır, yaşlısı-genci ateşin etrafında halay çekilir.

Defalarca, Newroz için Diyarbakır’a gitmemize rağmen bir kez daha bir grup sendikacı dostumuz ile birlikte bereketli topraklara yol aldık. Bütün sırları surlarında saklı olan Diyarbakır sokaklarında gezinirken şehirde yoksul ile zengin arasında inanılmaz bir uçurum olduğunu hissetmek çok kolay. Ara sokaklarda çıplak ayaklı çocuklar, eski kağıt ve hırdavat toplayan kadınlar, okul parası için kağıt mendil satanlar. Bu benzeri gerçeklikler sıralanabilinir, anacak biz yazıyı uzatmamak için bu kadarla sınırlayalım.

Onlarca kişi ile bire bir sohbet ettik. Ekmek ile barış konusunun ne kadar iç içe geçtiğini bu sohbetlerde açık bir şekilde gördük. Bariz bir şekilde görülen yoksulluk ve acılarla boğuşan kitleler.. Başlatılan sürece ilişkin karşı görüş belirten olmasa da bu devlete güven olmaz diyenlerin sayısı az değildi. İnsanın her söylediği önemli olmayabilir, fakat nasıl söylediği önemlidir.

Bir Kürt kadının söylediği şu söz ‘İmkansızlıklar içinde imkan yarattık’ çok şey anlatıyor halden anlayana. Çelişkilerin farkında olunması erişilmemiş özlemi yok saymıyor.

Ayrıca, Diyarbakır sokakları önceki yıllara göre biraz daha dingindi! Kaldı ki bu durumu gerek Batman, gerekse de Diyarbakır Newroz’larında gördük.

Uzun yıllardır, Newroz gösterilerine uluslararası alanda büyük bir ilgi var. Dünyanın dört bir yanında temsilciler, siyasetçiler ve gazeteciler bölgeye gelmekte.

21 Mart sabahı erkenden bizlerde Diyarbakırlılar misali Newroz finaline katılmak üzere yola düştük. Altı farklı kapının önünde büyük yığılmalar oldu. Zira polis tarafında kurulan üst arama noktalarda sorumsuzluklar az yaşanmadı. Tepeden tırnağa aramalar, çakmakları toplamalar, zaman zaman ‘kesk u sor u zer – yeşil kırmızı sarı’ renkli şallara el koymalar binlerce kişiyi çileden çıkardı. Bizim bulunduğumuz kapıda gençler bu durumu ıslık ve sloganlarla protesto ettiler. Üç noktada kurulu arama işlemlerinde sonra nihayet Newroz alanına giriliyor.

Saat 11 olduğunda kocaman alan neredeyse tamamen dolmuştu. Onlarca noktada yükselen davul seslerine halaylar eşlik ediyordu. Bir grup gencin Selahaddin Demirtaş fotoğrafını coşkuyla taşımaları yoğun alkış aldı.

Alanın üç noktasına, İmralı görüşmesinde çekilen fotoğrafın yer aldığı kocaman pankartlar asılmıştı. 2017 Newroz’un polis tarafında katledilen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut fotoğrafının yer aldığı pankart ve taleplerin yazılı olduğu pankartlar alanı tamamlıyordu.

Zaman geçetikce alana girip çıkanların sayısı da artıyor. Öyle ki burada bir milyon kişiden az yok diyenlerin sayısı az değildi. Katılım 700 bin veya 1 milyon denmiş çok önemli değil. Önemli olan yüzbinlerin barış ve özgürlüğü, sevgiyi teneffüs etmeleridir.

Saygı duruşu sonrası peş peşe devam eden konuşmalar, sahne alan sanatçılar ve Abdullah Öcalan’ın daha önceki bir video konuşmasının Newroz kutlaması bölümü sahneden sinevizyona yansıtılınca mitin alanı bir uçtan diğer uca yükselen slogan, alkış ve zafer işaretleriyle coşkununun en üst noktaya çıkmasını sağladı. Yüzbinler bir anda sahneye kulak verdiler.

Sürece ilişkin yapılan konuşmalarda İstanbul belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması protesto edildi. Alanın ortasına kurulu Newroz ateşi çevresine yakılmadan önce dahi yaklaşmak için itiş kalkış yapmak zorunda kaldık.

Tarihsel derinliği dipsiz bir kuyuyu andıran Amed-Diyarbakır’a ve insanların metanetli duruşları, kararlı duruşları ve geleceğe umutla bakmaları insanı kendisine hayran bıraktırıyor.

Haksızlıklarla dolu olan bir bölünmenin gerçek temeller üzerinde birliğini-beraberliğini tazelemesi hepimizin özlemidir. Kentler vardır tarihiyle, baskı ve zulme karşı direnişiyle yaşar. Diyarbakır da bu şanlı kentler arasında olmanın onurunu taşıyor.

İnsanları şovenizm ve milliyetçilikle zehirleyenlerin hevesleri kursağında kalacak. Erişilmemiş olana büyük özlem devam ediyor. Özgürlük ve Demokratik Toplum şiarıyla gerçekleşen Diyarbakır ve diğer Newroz gösterileri bu gerçekliği bütün yalınlığıyla herkese gösterdi.

Ali Çarman – 25.03.2025