Kavallı’nın yeni kitabı: Seni Ararken | Enver Enli
Eksik kalmış hikayelerden, Seni Ararken, çabası, umudu ve inadıyla güzel günlere…
Mesut Ethem Kavallı’nın ikici kitabı “Seni Ararken” yayınlandı, Haziran Kültür Evi Frankfurt Kitap Fuarı etkinlikleri çerçevesinde , yapılan kitap tanıtım gününde ilgi yoğundu.
Haziran Kültür Evi’nde gerçekleştirilen 2024 Kitap Fuarı’nın konuklarından biri de Mesut Ethem Kavallı’ydı.
Mesut Ethem Kavallı; Almanya‘da yaşamakta ve „Sözel Tarih“ üzerine araştırmalar yapmaktadır. „Seni Ararken“ yazarın ikinci kitabı.
Mesut Ethem Kavallı, kitaplarında geçmişi soykırım tarihini sorgularken , soykırımı bizzat yaşamış kişiler üzerinden geçmişin acı ve hüznünü bulup ortaya çıkarıyor , soruyor sorgulatıyor ve insani ister istemez yüzleşmeye yönlendiriyor.
Soykırım çalışmaları araştırmaları yapmak ve bunu somutlaştırmak gerçekten büyük emek ve özveri gerektiriyor.
Mesut Ethem Kavallı, ilk kitabı „Eksik Kalmış Hikayeler“ de olduğu gibi „Seni Ararken“ adli kitabında da yaşayan tanıkların hikayelerini mağdurlardan bizzat dinleyerek okuyucuların karşısına çıkıyor.
Frankfurt Haziran Kültürevi‘ndeki buluşma da hüzünlü ve bol sorgulamalı ve yüzleşmeleri anlara tanıklık etti. Sistemin egemenlerin unutulur diye umdukları acıların , hiç bir zaman kapanmayacağını gösterdi Haziran Kültürevi‘ndeki buluşma.
Türkiye üzerinden başlayarak Yunanistan, Ermenistan ve diğer ülkelerde Diaspora‘da ülkelerine özlem ve bitimsiz acıların sesi olmak belki birazcık yaralara merhem olacak ama , soykırımları ve işgalleri dünya ezilen halkları nezdinde mahkum edecek eylem ve faaliyetleri daha ileri boyutlara taşımak her onurlu insanın görevi olacak olmalı da.
Geldiğimiz ülkene bakacak olursak, ilk göze çarpan soykırım (öncesinde vardır mutlaka) Ermeni halkına yapılan soykırımdır, o günkü suskunluk ve ret ediş bugünlere kadar sürerken, sonrasında diğer halklarda dinler de benzeri acı süreçleri yaşamışlar ve geriye isimlerinin küfür olarak kullanıldığı, bütün renklerinin inkar edildiği acı süreçler halen yaşanıyor, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren öteki halklar üzerinde kötü emellerini eksiltmeyen Türkiye Cumhuriyeti Osmanlıdan devraldığı soykırım mirasını daha da acımasız ve zalimce Hristiyanlar, Aleviler , Pontos, Dersim, Koçgiri Rumlar ve Kürt Halkı üzerinden soykırımlarına ve asimilasyonlarına kesintisiz devam etmişlerdir. Ülkenin kanlı tarihinin altında çığlık çığlık bastırılmış acılar devam etmekte .
Mesut Ethem Kavallı‘de bu yolda ışık olmaya devam edecek kararlı temiz ve aydın insanlardan, bu kadar kirliliğin üst boyutlara ulaştığı bir dönemde , Mesut Ethem Kavallı gibi temiz insanların kararlı yürüyüşlerine gerçekten ihtiyaç var, yaşamımızdan böylesine dürüst ve aydın insanlar eksik olmasın…
Bitirken, Mesut Ethem Kavallı‘nın „Seni Ararken“ adli kitabından, Asadur Dayı ile ilgili bir bölümden kısa bir alıntı yapacağım;
„Asadur Ermeni olduğunu öğrenir“
Asadur‘a dayısının anlattıklarından, Asadur‘un anneannesinin adının Aznif olduğunu biliyordum. Aznif Hanım 1915‘te sürgün kafileleri ile ölüm yürüyüşüne çıkarılmadan önce, orta ikinci sınıf öğrencisiymiş. Asadur, anneannesi Aznif Hanım‘ın, Amerikan Kolejinde orta ikinci sınıfta okuduğunu anlatmıştı. Muhtemelen Harput‘taki Amerikalı Protestan Misyonerlerin kurmuş olduğu Furat Koleji‘nde okuyordu. Bu koleje , farklı kaynaklarda „Amerikan Koleji“, „Fırat Koleji“ veya „Yeprat Koleji“ dendiği oluyordu. Fırat Koleji‘nde yuva, ilk, orta lise ve ve kolej olmak üzere beş bölüm vardı. Her bir bölüm üç yıllık müfredata sahipti. Yuvadan itibaren bu okula başladığını varsayarsak, Aznif Hanım 8 yıldır bu kolejde eğitim alıyordu muhtemelen. Belki de kendi köylerindeki orta okula gidiyordu. Bunu henüz netleştirememiştim. Aznif Hanım‘ın sürgün kafilelerine dahil edilmeden önceki hayatı hayatı hakkında, okul durumu dışında bir bilgiye sahip değildim.“
Kitaptan alıntıladığım gibi, sonrası bir dolu acı ve bugün inkar edilen ve devam eden soykırım. 1915 Elazığ‘ı ile bugünkü Elazığ‘ı kıyaslamak da sizlere kalmış.
Mesut Ethem Kavallı‘nın her sözlü tarih araştırması , bizleri tekrar tekrar sorgulamaya ve ezilen halkların dramını anlatmaya az da olsa ışık tutuyor…
Söz bitiyor, umudumuz yüzleşmenin gerçek sorguların ve insanların dünyamızın barış içerisinde yaşayacağı bir dünya yaratmak bizlerin elinde, en azından bu yolda bir pirinç tanesi olabiliyorsak ne mutlu.
Emeğine yüreğine sağlık Mesut Ethem Kavallı…