Kezban Konukçu’dan “İmam Hatipler” hakkında soru önergesi

DEM Parti İstanbul Milletvekili ve SODAP Sözcüsü Kezban Konukçu, “ortaokullarda imam hatip projesi” hakkında soru önergesi verdi.

Avrupa Demokrat Haber Merkezi

Konukçunun verdiği verdiği önerge şöyle:

2025-2026 eğitim-öğretim yılı öncesinde bazı İl Millî Eğitim Müdürlükleri aracılığıyla “Proje İmam Hatip Ortaokulu” uygulaması duyurusu Bakanlığınızın eğitim sistemini; pedagojik, bilimsel ve eşitlikçi ilkeler yerine iktidarın ideolojik görüşü doğrultusunda değiştirip dönüştürmeye yönelik şekillendirme çabasının yeni bir aşamasını temsil etmektedir.

Basında yer aldığı şekli ile; bu uygulamayla birlikte kız ve erkek öğrenciler için ayrı imam hatip ortaokulları açılması planlanmakta; tüm öğrencilere eşit biçimde sunulması gereken ve temel haklardan olan burs, ücretsiz yemek, kırtasiye ve ulaşım gibi desteklerin bu okullara özel olarak sağlanacağı belirtilmektedir. Bu durum açıkça kamu hizmetlerinde ayrımcılığa, eğitimin eşitlik ve tarafsızlık ilkesinin ihlaline neden olmaktadır.

Öte yandan özellikle bazı illerde İl Millî Eğitim Müdürlerinin okul müdürleriyle gerçekleştirdiği kapalı toplantılarda 5. sınıfa geçecek öğrencilerin imam hatip ortaokullarına yönlendirilmesini istemesi de yine kamuoyu ile paylaşılan bilgiler arasında yer almaktadır. Bu tür yönlendirmeler öğrencilerin eğitim hakkı ve tercih özgürlüğünü açıkça ihlal etmekte, ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarını belli okul türlerine zorlamaktadır.

Mevcut eğitim sistemindeki köklü sorunlar çözülmeli, eğitimde dinselleşme politikalarıyla fırsat eşitliğini ortadan kaldıran, farklı kimlikleri dışlayan bu tür uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde seçme, eleme ve sınav odaklı uygulamalar, proje okulları adı altında seçkinci bir eğitim modelinin dayatılması, proje okullar üzerinden dini referanslarla şekillenen ayrıştırıcı modellerin kurumsallaştırılması; eğitimin kamusal, laik ve bilimsel niteliğini ortadan kaldırmakta, kamusal eğitimi piyasalaştırmakta ve eşitsizlikleri derinleştirmekte olup anayasal güvence altındaki eğitim hakkını tehdit etmektedir.

Bu bağlamda;

2025-2026 eğitim-öğretim yılı itibarıyla hangi illerde ve ilçelerde kaç “Proje İmam Hatip Ortaokulu” açılması planlanmaktadır?
2025-2026 eğitim-öğretim yılında “Proje İmam Hatip Ortaokulu” olarak belirlenen okulların listesi nedir? Bu okulların belirlenmesinde hangi kriterler esas alınmıştır ve bu kararlar alınırken ilgili okul bileşenlerinin (veliler, öğretmenler, yerel yönetimler, eğitim sendikaları) görüşleri alınmış mıdır?
Bu proje okullarına öğrenci kabulünde uygulanacak seçme sınavlarının içeriği ve yöntemi ne olacaktır?
Bu okullara öğrenci kabulünde sınav, öğretmen görüşü ve okul başarı notları gibi kriterlerin kullanılması hangi yasal ve pedagojik temele dayandırılmaktadır?
“Proje İmam Hatip Ortaokulu” uygulaması kapsamında, tüm öğrencilerin temel haklarından olan ve bu okullara yönelik sağlanacağı ifade edilen burs,kırtasiye desteği, ücretsiz yemek ve ulaşım gibi ek imkanlar diğer devlet okullarındaki öğrencilere neden sunulmamaktadır? Bu durum diğer devlet okullarında öğrenim gören öğrencilere ve velilere karşı açık bir ayrımcılık değil midir?
Bu uygulama, kamu kaynaklarının sadece belli inanç temelli okullara yönlendirilmesi anlamına gelmiyor mu? Anayasa’nın eşitlik ve laiklik ilkeleriyle bu durum nasıl bağdaştırılmaktadır?
Kız ve erkek öğrenciler için ayrı imam hatip ortaokulları açılması pedagojik ve toplumsal açıdan nasıl bir ihtiyaçtan doğmuştur?
Bazı İl Milli Eğitim Müdürlerinin, 5. sınıfa geçecek öğrencilerin imam hatip ortaokullarına yönlendirilmesi talepleri Bakanlığınız bilgisi dahilinde midir? Bilginiz dahilinde ise bu tür bir yönlendirmenin eğitimin tarafsızlığına ve veli tercih hakkına aykırı olduğunu düşünüyor musunuz?
Bakanlığınız, kamusal eğitimi güçlendirmek yerine, neden “proje okulu” adı altında ayrımcı ve seçkinci bir modeli desteklemektedir? Bu uygulamanın, velilerin çocukları için okul tercihi yaparken karşılaşacakları baskıyı artıracağı iddialarına ilişkin bir çalışmanız var mıdır?
Bakanlığınız Eğitim Sen başta olmak üzere eğitim sendikalarının ve sivil toplum kuruluşlarının bu uygulamaya yönelik eleştirileri dikkate almayı düşünmekte midir? Laik, bilimsel, demokratik ve evrensel bir eğitim sistemi inşa etme sorumluluğunuz çerçevesinde, bu tür uygulamaların toplumsal barışa ve adalete aykırı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Eğitimin dinselleştirilmesi yönündeki politikalarınız doğrultusunda, kamu eğitimini tüm öğrenciler açısından eşit, özgür ve bilimsel temellere dayandırmak üzere bir planlamanız var mı? Yoksa kamu eğitimini inanç temelli bir modele dönüştürme yönündeki bu stratejiniz devam mı edecektir?