Makaleler

Published on Ocak 31st, 2025

0

Öğretmenler, çocuklara not verirken göçmen kökenlerini dikkate alıyor mu? | Cumalı Yağmur


Bugünkü yazımda, PISA araştırma grubunun yaptığı bir çalışmayı sizler için inceledim.

Yıllardır göçmen kökenli ailelerden gelen çocuklar üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Ancak Alman eğitim sisteminin, göçmenler henüz burada yokken tek ulus ve tek dil prensibine göre şekillendirildiği pek dile getirilmemektedir. Günümüzde de bu tek ulus, tek dil anlayışının eğitim sisteminde varlığını sürdürdüğü görülmektedir.

Bu araştırmada özellikle öğretmenlerin öğrencilere not verirken göçmen kökenli olup olmadıklarını dikkate alıp almadıkları inceleniyor. Ayrıca göçmen kökenli çocuklarla Alman çocukları arasındaki not farkı ve akademik başarı düzeyleri araştırılıyor.

Göçmen kökenli çocukların PISA araştırmalarındaki düşük performansı, bugüne kadar öğretmenlerin olası ayrımcılığına bağlanıyordu. Ancak son yapılan araştırma, bu görüşe tamamen zıt bir sonuca ulaşıldığını gösteriyor. Öğretmenlerin, değerlendirmelerinde yani verdikleri notlarda, öğrencilerin sosyal dezavantajlarını telafi etmeye çalıştıkları ortaya çıktı.

Almanya’daki öğrencilerin neredeyse üçte birinin artık göç geçmişine sahip olduğu belirtiliyor. Bu nedenle Duisburg-Essen Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, notların verilmesinde sistematik bir ayrımcılık olup olmadığını incelemişlerdir.

Araştırmada şu sorulara yanıt aranmıştır:

  • Alman okullarında göçmen kökenli çocuklar, göçmen kökenli olmayan sınıf arkadaşlarına göre daha düşük notlar mı alıyor?
  • Öğretmenler, değerlendirmelerinde ayrımcılık yapıyor mu?

Ancak araştırmanın sonuçları şaşırtıcı. Araştırmaya göre sistematik bir ayrımcılık söz konusu değil; aksine, göçmen kökenli veya sosyal açıdan dezavantajlı ailelerden gelen çocuklar genellikle daha iyi notlandırılıyor. “Spiegel” dergisinde yer alan araştırma ekibinden Sarah Bredtmann, “Göçmen kökenli veya sosyal açıdan dezavantajlı ailelerden gelen çocuklar genellikle daha iyi derecelendiriliyor” açıklamasında bulunuyor.

Araştırmacılar, öğretmenlerin göçmen kökenli çocukları daha olumlu değerlendirerek toplumsal dezavantajları bilinçsizce telafi etmeye çalıştıkları görüşünde. Ayrıca araştırmada, göçmen ailelerin çocuklarının Alman eğitim sisteminde daha düşük akademik performans sergiledikleri vurgulanıyor.

PISA araştırmaları, göçmen kökenli öğrencilerin, göç geçmişi olmayan sınıf arkadaşlarına kıyasla daha düşük eğitim seviyesine ulaştığını gösteriyor. Bu da Alman eğitim sisteminin, tek ulus anlayışına göre şekillendiğini ve çok uluslu bir eğitim modeline geçişin halen reddedildiğini ortaya koyuyor. Artık Almanya’da tek ulus değil, çok uluslu ve çok dilli bir eğitim sistemine vakit kaybetmeden geçilmelidir.

Çalışmada çocuklara Almanca ve matematik derslerinden testler uygulanmıştır. Bu testler anonim olarak değerlendirilmiş ve öğretmenler, hangi çocukların soruları çözdüğünü bilmeden puanlama yapmıştır. Daha sonra öğretmenlere çocukların kökenleri hakkında bilgi verilmiş ve bu bilgilerin notlandırma üzerindeki etkisi incelenmiştir.

Araştırmacılar, öğretmenlerin değerlendirme kriterlerini bazen öğrencilerin geçmişine göre uyarladıklarını ve göçmen kökenli çocuklara karşı daha hoşgörülü davrandıklarını tespit etmişlerdir. Öğretmenlerin farkında olmadan, göçmen öğrencilerin yaşadığı dil sorunları veya zor yaşam koşullarını hesaba katmaya çalıştıkları düşünülmektedir.

Daha iyi değerlendirme eğilimi, özellikle düşük performans gösteren veya sosyal açıdan dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu sınıflarda daha belirgin hale geliyor. Araştırmaya göre özellikle Türkiyeli kökenli öğrenciler, bu “olumlu değerlendirme eğiliminden” yararlanmaktadır.

Ancak araştırmacılar, bu iyi niyetli uygulamanın eğitim başarısını mutlaka artırmadığını vurguluyor. Sarah Bredtmann, “Daha iyi notlar, daha düşük beklentilere dayanıyorsa, çocuklar potansiyellerinin altında performans gösterebilir” diyor.

Araştırmacılar, öğretmenlerin bilinçlendirilmesi ve toplumsal yapısal dezavantajların gerçekten ortadan kaldırılması için sistematik önlemler alınması gerektiğini vurguluyorlar. Çünkü göçmen kökenli çocukların düşük akademik başarısının tek sebebi öğretmenlerin değerlendirme hataları değil; yapısal ve sosyal faktörlerdir.

Öğretmenlerin göçmen kökenli çocuklara daha iyi eğitim verebilmeleri için gerekli pedagojik donanıma sahip olmaları sağlanmalıdır. Bunun için Almanya’da çok uluslu ve çok dilli bir eğitim sistemine geçilerek toplumun ihtiyaçlarına uygun yeni eğitim modelleri geliştirilmelidir.

Alman eğitim sistemi, göçmen çocuklarının ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı gibi onların önünde ciddi engeller oluşturmaktadır. Eğitim sisteminin, göçmen çocukların da başarılı olabileceği şekilde yeniden yapılandırılması artık kaçınılmazdır.


Cumali Yağmur – 31.01.2025

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑