Makaleler

Published on Mayıs 4th, 2025

0

Rant savaşlarına karşı kadınca düşünmek… | Gül Güzel


Kadın ve Anne olarak, acaba gazete okuduğumuzda veya televizyonları izlediğimizde, göz yaşı dökmeden bir gün geçirebilecek miyiz?

Bizim çocuklarımızın kanları üzerinden savaş çığırtkanlığı yapmalarına, rantçılıkları üzerinden savaş ticareti yapan bu beylere bir gün bütün Kürt , Türk, Arap ve diğer ırktaki kadınlar-anneler olark,‘’yeter artık!!! Diyebilecek miyiz? 

Kendimiz (biz anneler) yemedik yedirdik; İçmedik içirdik; giymedik giydirdik. Bin bir eziyet, zorluk, yokluk ve yerine göre çeşitli baskılar altında çocuklarımızı büyüttük. Askerlik çağına getirdik. Askeri görevlerini yapmalarına öyle pek karşı değiliz ama bin bir zorlukla büyüttüğümüz çocuklarımızın artık kimsenin kapitalizm menfaati uğruna kurban edilip; geri gelişlerini kara tabutlar içinde görmek istemiyoruz. Çünkü askere gidip, hiç bir anlamı olmayan bu savaşlara yollananlar hep biz fakir, köylü, emekçi ve normal düzey memur çocukları. Şimdi kendimize şöyle bir soralım; hiç bir Cumhurbaşkanın – başbakanın, milletvekilin, valinin, kaymakamın, general ve komutanların veya bunlara yakın olan çevre ve akrabalarından yahutta zengin çocuklarının askere gittiğini duydunuz mu? Çok nadir olarak gidenler olsa da, gidenlerin arasında çatışma alanına gönderilipte şehit düştüğünü görüp-duydunuz mu?

Çocuklarını askere gönderme gereği görmeyen Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, üst düzey devlet memurları (Ankara`da dayısı olanlar), generaller ve çevreleri çocuklarına sakat raporu alıp askere gitmelerini engelliyorlar. Ardından da kendilerine gemiler alıyor, fabrikalar kuruyor, transport firmaları v.b.iş yerleri açıp, Yakındoğu’daki kaçak petrolleri Gemicikleriyle(!) Akdeniz’den Avrupa ve ötesi ülkelere satıyor. Bütün bu işleri yapmak için sakat olmayan bu gençler, askere gidemeyecek kadar sakatlar!(!).

Biz kadınlar-anneler, bu elleri kanlı insanlara  fakir, fukara, köylü, işçi ve memurların çocuklarının kanları üzerinden savaş çığırtkanlığı ve rantçılık yapmalarına artık yol vermemeliyiz. Bütün bu haksızlıkları ancak biz Kadınlar-Analar durdurabilir ve değiştirebiliriz. Onun için diyoruz ki: ‘kadın olarak söyleyecek sözümüz, yapacak işimiz var!’. Siz savaşları getirmeye uğraştıkca, biz barışı ve özgürlüğü getirmek için daha çok mücaadele edecegiz. Siz öldürmeye çalıştıkca, biz daha çok yaşatacak ve yaşam vereceğiz.Ve emin olun ki, sonunda kazanan biz anneler-kadınlar olacağız. Sizler günahlarınızın, suçlarınız ve utancınızın altında ezileceksiniz!!!.

Kürt anneler, çocuklarını Türk annelerinden daha çok seviyorlar sanki. Bence bütün annelerin yüreğinin acısı aynı dozdadır ama kürt anneler hergün sokağa çıkıp,’’ Artık yeter! Çocuklarımız ölmesin!’’diye bağırıyor, slogonlar atıyorlar. Buna karşın türk anneler, çocuklarını sanki kürt anneleri kadar sevmiyormuş gibi, çocuklarının gereksiz, rant savaşlarına gönderilip ölmelerini protesto etmedikleri gibi, gözyaşları içinde çocuklarının tabutlarına sarılıp ‘’vatan sağ olsun’’ diyorlar. Bu nasıl bir anne-evlat bağı ve sevgisidir ki böyle?…Bu hangi vatandır elimizden alınıyor ki, uğruna çocuklarimiz öldürülüyor?. Toprağın altına yollanan çocuğun arkasında isyan edilip, söylenecek söz bumudur yani anne olarak ? Benim vatanım olmadan, çocuğumla başka bir vatanda yaşamam mümkün. Ama ölen çocuğumun bir daha geri gelmesi mümkün mü? Bu sakat raporu alıp askere gitmeyenlerin hepsi vatansız mı yani? Yoksa onlar askere gitme yerine vatan da ne var, ne yoksa onu talan edip, yemekle mi meşguller?(!)

Bence, ne olursa olsun hiç bir ana ağlamasın. Hiç bir evladımız kör kurşunu hak etmeyecek kadar değerlidir. Çocuklarımız ne vursun, ne de vurulsun. Efendilere kurban olmasınlar artık!!!

Her halk kendi kimliği, dili, ırkı,inancı, cinsi ve rengiyle eşit haklara sahip olarak, özgür yaşayabilmeli. Bu  talep insanların en doğal hakkıdır. 21. yüzyılda kimsenin de bunu ihlal etmeye hakkı yoktur.

Biz kadınların-anaların isteği, bu çok doğal yaşam haklarının, doğduğuğumuz topraklar üzerinde yaşanılabilecek, demokratik özerkliğin benimsendiği bir ülke’dir.

Hepimizin barışa ihtiyacı var. Silahlı savaşlara değil. Biz anneler ve kadınlar, silahlı savaşları durdurmak ve olmaması için, mücaadele savaşı vereceğiz. Bu anlamsız ve gereksiz savaşlar için Artık Analar ağlamasın efendiler!

Yaşasın halkların kardeşliği ve özgürlüğü!… Kahrolsun faşizm, ırkçılık, silahlı savaş ve savaşlardan beslenen rantçılar!!!


Kadının Kaleminden: Gül Güzel – 04.05.2025

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑