İşçi Sınıfı

Published on Mayıs 1st, 2025

0

Şirin Başkan, sendikanın “ayarını” bozdu 🎥 ►

AKM Ulm Başkanı Şirin Eral-Ok’un konuşmasının damga vurduğu, sendikalar ve çok sayıda kuruluşun çağrısıyla gerçekleştiren Ulm’daki 1 Mayıs kutlamalarına 2 bin kişi katıldı. -VİDEO ve FOTO GALERİLİ-

Avrupa Demokrat (Ulm)

Alman Sendikalar Birliği (DGB) tarafından tüm Almanya’da “Mach dich stark mit uns!” (Bizimle güçlü ol) sloganıyla gerçekleştirilen Dünya işçi sınıfı uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs coşkuyla kutlandı.

Sendikaların yanı sıra Ulm şehrinde bulunan örgütlenmelerden ADHF, AGİF, AKM, ATİF, FED-GEL, DEM Aktivistleri, DİDF, Cultura, Tohum Kültür Merkezi, AJK, SOL Parti (TR), Umweltgewerkschaft, MLPD, InterBündnis, Die Linke, SPD, Yeşiller, Rebell, InterBündnis ve diğer çok sayıda kurum 1 Mayıs’ı coşkuyla kutladı. Örgütlenmelerin gençlik ve kadın yapılanmaları da ayrıca bayrak ve pankartlarıyla alanla yerini aldı. Yürüyüş ve mitinge, toplamda iki bin kişi katıldı.

Katılanların yüzde 80’ini Türkiyeliler oluştururken, geçen yıla oranla katılımda düşme görüldü.

En başta sendikanın merkezi pankartının yer aldığı, şehir içinde yapılan uzun yürüyüşten sonra, yine başlangıç noktası olan DGB Sendika Binası önünde, Weinhof meydanında miting gerçekleştirildi. Mitingte, konuşmalar ve müzik programı gerçekleştirildi.

AKM Başkanı Şirin Eral-Ok sert çıktı

Sendikacılar, Ulm Belediye Başkanı Martin Ansbacher ve diğer konuşmacıların yanı sıra, demokartik göçmen kurumları adına Alevi Kültür Merkezi ve Cem Evi (AKM Ulm) Başkanı Şirin Eral-Ok da bir konuşma yaptı. Eral-Ok, yaptığı konuşmada güncel sorunlara değindi. Şehirdeki tüm göçmenler adına konuşan Eral-Ok, işçilerin sorunu, Türkiye ve Almanya politikası gibi bir çok konuya değildi.

Büyük alkış alan Şirin Eral-Ok, konuşurken, sendikacıların yüz ifadeleri, ne kadar bozulduklarının göstergesiydi. Konuşmasını kısa Tutması ve Türkiye politikasına girmemesi kendisine sendikacılar tarafından telefon açılmasını kabullenmeyen Eral-Ok, sendikanın bu çirkin tavrını sahnede deşifre ve protesto etti.

Şirin Eral-Ok konuşmasında sendikaya tepkisini şu şekilde koydu: “Konuşmama, geçen hafta başıma gelen kişisel bir anekdotla başlamak istiyorum. Bir hafta önce bir telefon aldım; telefondaki kişi, hangi konulara değinmek istediğimi merak ediyordu. Konuşmam sadece beş dakika sürecekti. Ups, biraz bunalmış hissettim. Bu kadar çok önemli konu varken, hepsini beş dakikadan kısa bir sürede mi anlatacaktım? Kafamda şu soru dönüp duruyordu: Acaba bana konuşma yasağı mı getiriliyor? Madem konuşmamı özgürce ve demokratik bir şekilde şekillendiremeyeceğim, neden konuşmacı olarak davet edildim?

Mesaj dolaylı yollardan iletildi. Bu bana şunu öğretti: Çoğu zaman mesele ne söylendiği değil, nasıl söylendiğidir. Ve bugün burada, tam da bunu yapmak için kararlılıkla duruyorum – önemli konuları açık ve öz bir şekilde dile getirmek.

Peki neden davet edildim? Göçmenleri olduğu kadar genel toplumu da ilgilendiren en acil dünya siyaseti ve insani konular hakkında konuşmam istendiği için…”

Miting alanında kurulan yemek ve enformasyon standları da yoğun ilgi görürken, havanın güneili olması da miting alanının hıncahınç dolmasına ve uzun süre boşalmamasını da beraberinde getirdi.

Yürüyüş boyunca en çok atılan sloganlar şunlardı: “Yaşasın 1 Mayıs!, Bijî Yek Gulan!, Es lebe der 1. Mai!”, “Yaşasın Enternasyonal Dayanışma” ve “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!”.

Her yıl olduğu gibi, bu yılki yürüyüşe katılanların yüzde 80’ini, miting alanında bulunanların da çoğunluğunu, yani yüzde 75’ten fazlasını Türkiyelilerin oluşturması da, Ulm’da ayrı bir soru işareti olmaya devam ediyor.
            Özellikle, sendikanın tavrı, Türkiyeli demokratik kurumları da “tavır” almaya zorluyor.

Tags: , , , , , , , , , , , , , ,


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑