Söyleşiler

Published on Haziran 10th, 2025

0

Türkiyeli göçmen genç Aysun ile söyleşi | Cumali Yağmur


Bu söyleşi, Cumali Yağmur’un, Almanya’da doğmuş ve büyümüş bir göçmen olarak deneyimlerini anlatan Aysun Okan ile yaptığı bir konuşmayı içeriyor. Eğitim, kültür, toplumsal entegrasyon gibi konulardaki görüşleriyle dikkat çeken Aysun, Almanya’daki göçmenlerin karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini samimi bir şekilde paylaşıyor.

Cumali Yağmur: Aysun, sen Almanya’da doğdun. Topluma entegre olabildin mi?

Aysun Okan: “Entegrasyon” kelimesinden gıcık kapıyorum. Ben Almanya’da doğdum, burada çocuk yuvasına gittim. Çocuk yuvasında sadece Alman çocukları yoktu, farklı uluslardan çocuklar birlikteydik. Eğitimciler arasında da göçmen kökenliler vardı. Alman çocukları azınlıktaydı; bu da çok iyiydi ve tüm göçmen çocukları birlikte çok güzel günler geçirdik.

Cumali Yağmur: Çocuk yuvasından sonra okula başladın. Orada nasıldı?

Aysun Okan: Okul dönemlerinde bile yabancı olduğunuzu hissediyorsunuz. Alman kültürü ve eğitim sistemini tepeden inmeci bir şekilde dayatmaya çalışıyorlar. Sınıfta farklı uluslardan göçmen çocukları vardı. Ortak dilimiz Almancaydı. Daha sonra başka diller de öğrendim ve o dillerden arkadaşlarla konuştum. Ancak Alman eğitim sistemi hâlâ tek ulus sistemi gibi işliyor ve göçmen çocuklarının ihtiyaçlarına cevap vermiyor. Göçmen dilleri yerine Avrupa dilleri seçmeli ders olarak okutuluyor. Avrupa dilleri ve kültürleri Almanya’da hâlâ üstün tutulmaya çalışılıyor. Almanya göçmen ülkesi olmasına rağmen, Alman kültürü hegemonyasını sürdürmeye devam ediyor.

Cumali Yağmur: Lise yılların nasıl geçti?

Aysun Okan: Lisede de yine göçmen çocuklarıyla aynı okuldaydık. Alman eğitim sistemi, göçmenlerden önce hazırlanmış tek ulus anlayışına göre işliyor ve bugün hâlâ çok uluslu toplumun ihtiyacına cevap vermiyor. Bu eğitim sistemi çok dillilik ve çok kültürlülük temelinde derhal reforme edilmeli. Lise dönemimde göçmen çocukları sayıca azdı. Ancak kendi aramızda çok iyi anlaştık ve güçlü bir dayanışma kültürü geliştirdik. Lisede bazı şeyleri daha iyi anlıyorsunuz: Almanya, diğer Avrupa ülkelerinin gerisinde; tutucu ve gerici bir kültür yapısı var. Bu nedenle Almanya’nın uzun süre daha göçmenlere karşı milliyetçi, ırkçı ve yabancı düşmanı bir tutum sergileyeceğini düşünüyorum.

Cumali Yağmur: Üniversite yılların nasıl geçti?

Aysun Okan: Üniversiteye başladığımda orada da çok uluslu öğrenci sayısı azdı. Üniversite döneminde dünya görüşünüz daha da gelişiyor; her konuyu bilinçli bir şekilde değerlendiriyorsunuz. Yabancı olmayı ve toplumdan dışlanmayı daha iyi anlıyorsunuz. Irkçılığı, milliyetçiliği ve yabancı düşmanlığını iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Bunları günlük hayatın bir parçası olarak görmek yanlış; bunlara karşı mücadele etmek gerekiyor. Bu mücadeleyi istemeseniz de bir görev gibi görüp sürdürüyorsunuz. Mücadele yöntemlerini düşünmek ve bu olumsuz düşüncelerin toplumda yayılmasını engellemek gerek.

Cumali Yağmur: Alman kültürüne uyum sağlayabildin mi?

Aysun Okan: Almanya’da sadece Alman kültürü yok. Her ulustan göçmenler kendi kültürleriyle barış içinde yaşıyor. Her kültürün hem olumlu hem olumsuz yönleri var. Olumlu olanları alıp, günümüzde geçerli olanları benimsemek; olumsuzları ise reddetmek gerek. Almanya, yıllardır göçmen azınlığa kendi hâkim kültürünü empoze etmeye çalışıyor ama göçmenler buna karşı direniyor. Anlamayan Almanya olsa da, direniş sürüyor.

Cumali Yağmur: Kendini hangi ulus kültürüne daha yakın hissediyorsun?

Aysun Okan: Kendimi hiçbir ulus kültürüne yakın görmüyorum. Almanca, Türkçe, İngilizce, Fransızca ve biraz İspanyolca biliyorum. Her kültürün olumlu yanlarını alıp olumsuz yanlarıyla mücadele etmek gerek. Ne Türk ne de Alman kültürüyle yargılanmak istemem. Her kültürün olumlu yanlarıyla dünyaca geçerli bir kültürel sentez oluşabilir. Kültür hiçbir ulusun malı değildir; sürekli değişim içindedir. Kültürlerarası diyalogla yeni bir kültür anlayışı yakalamak gerek. Bu diyalog sadece Alman kültürüyle sınırlı olmamalı; tüm göçmenlerin kültürleri de bu diyalogda yer almalı. Çağımızda her ulustan göçmen Avrupa’da yaşıyor; bu yüzden sadece Alman kültüründen ve “entegre olmak” gibi boş söylemlerden söz etmek yersizdir. Bu tür söylemlerin de bir tutarlılığı yok.

Cumali Yağmur: Alman yemeklerini yiyor musun?

Aysun Okan: Ben vejetaryenim, Alman lokantalarına gitmiyorum. Almanya’da çok farklı ulusların lokantaları var, oralara gidip vejetaryen yemekler yiyorum. Alman yemekleri ilgimi çekmediği gibi Alman mutfağı da pek gelişmiş değil. Sadece ekmek konusunda gelişmiş diyebiliriz. Almanya çok uluslu olduğu için her kültürün yemeklerini burada bulmak mümkün.

Cumali Yağmur: Alman toplumu içinde yaşıyorsun. Alman kültürü ve geleneği hiç ilgini çekmiyor mu?

Aysun Okan: Almanya’da sadece Almanlar yaşamıyor. Burada çok sayıda farklı kültürün değerleri var. Almanya’nın çok uluslu bir göçmen ülkesi olduğu gerçeğini herkes kabul ediyor. Bu çok uluslu yapı sayesinde farklı kültürleri tanıma şansımız oluyor. Bu yönüyle Almanya’yı iyi buluyorum.

Cumali Yağmur: Şunu mu demek istiyorsun: Kültürlerarası diyalog sadece Alman kültürüyle değil, diğer ulus kültürleriyle de olmalı?

Aysun Okan: Evet, tam olarak bunu vurguluyorum. Şimdiye kadar kültürlerarası diyalog sadece Alman kültürüyle sınırlandırıldı. Oysa artık, Almanya’da yaşayan her kültürle diyalog kurulmalı. Almanya’da göçmenler, Almanların bireysel tutumlarından dolayı kendi aralarında bir dayanışma kültürü geliştirdi. Londra ve Paris enternasyonal karaktere sahipken, Berlin hâlâ bir Alman şehri. Almanlar Londra ve Paris’i örnek almalı. Göçmenler dayanışma kültürüyle her kültüre karşı ön yargıları yıkıyor. Alman kültürel hegemonyasının bundan sonra etkisi kalmayacak. Almanların, dünya görüşlerini yenileyerek ülkede yaşayan diğer kültürlere karşı ön yargılarını kırmaları gerek. Aksi takdirde, göçmenleri kendi toplumlarına entegre edeceklerini düşünseler de, bu hiçbir zaman gerçekleşmez.

Cumali Yağmur: Entegrasyonu Almanların sorunu olarak mı görüyorsun?

Aysun Okan: Tam olarak öyle. Almanlar başka kültürlerle diyaloga açık olmadıkları için kendilerini dışlıyorlar. Sonra da “Bizim kültüre entegre olun” diyorlar. Bu bireysel bir anlayış olduğu için, amaçlarına ulaşamazlar ve daha çok beklerler.

Cumali Yağmur: Bu sözleri, burada doğmuş ve tüm eğitimini burada almış biri olarak söylemen hem ilginç hem de çok anlamlı.

Tags:


About the Author



Comments are closed.

Back to Top ↑